Tasarımcısından, Öğretmen Ağı Logosunun Hikayesi
Yazar: Ufuk Barış Mutlu
— ”Bu birleşmeyi önlemeye çalıştığım denemelerden birinde duraksadım, ve projeyi tasvir eden en önemli anahtar kelimelerden biri olan ‘birleştirici’ kavramını görmezden geldiğimi fark ettim. O andan sonra, gizlemeye çalıştığım iki yumuşak g; ön plana çıkaracağım iki grafik insanın temsili olacak ve harflerin birleşmesi bu iki insanın arasındaki bağı temsil edecekti.”
Öğretmen Ağı’nın görsel kimliği, not defterim ve iki “ğ” üzerine:
Bir projeye başlarken; elimdeki materyalleri bir düzlem üzerine yerleştirmeyi ve bu malzeme havuzuna uzaktan bakmayı seviyorum. Önümdeki süreç boyunca, yapacağım işe ısınmamı ve en sonunda ifade etmem gereken öğeler arasındaki bağlantıyı kurmamı kolaylaştırıyor. Öğretmen Ağı projesinde olduğu gibi grafik bir ürünün ortaya çıkmasını hedefliyorsam, aklımdan geçen düşünceleri hemen görselleştiremediğim bir çalışma yöntemi düşünemiyorum.
Marka kimliği, kurumsal kimlik veya görsel kimlik; bir marka veya kurumun görünen yüzü ve kendisini ifade edişidir. Markaya ait logo; kartvizit, ambalaj, promosyon materyalleri, mimari elemanlar, sosyal medya görselleri gibi yüzlerce potansiyel öğenin dahil olduğu tüm görsel ürünlerinin iletişim biçimini belirler. İyi bir marka kimliği yaratmak için, tutarlılık ve devamlılık sağlayacak bir sistemin tasarımı ile bu sistemin elemanlarının sembolleşebilir olmasını hedeflerim.
Bir marka kimliğinde, materyal havuzumu oluşturan öğelerin büyük kısmı projeyi betimleyen soyut kavramlar ve bu kavramların ilişkilerinden oluşuyor. “Anahtar kelimeler” dediğim ve tutarlı bir görsel sistemin temelini hazırlayan bu tümevarımsal süreci tasarlamak, Öğretmen Ağı projesinin de ilk adımıydı. Hem takım arkadaşlarımla hem de Öğretmen Ağı ekibiyle yaptığımız sohbetlerde aldığım ve eskizlere dönüşen notlar, tekrar eden kavramlarla birleşerek bir liste haline geldi: Birleştirici, ağ, umut, pozitif, aidiyet, motivasyon, açık, samimi ve organik.
Bu listenin birkaç sayfa ötesinde ise, kendim için belirlediğim yönergeler vardı. Projenin teknik ve estetik yönleri ile ilgili bu satırlar, logonun ilk kez görüldüğü an ile ardındaki görsel metaforun fark edilmesi arasındaki süreyi kısaltmak üzerineydi. Okunaklılık, yumuşak köşeler ve sabit kontür* kalınlığı gibi maddeleri içeren ikincil bir anahtar kelimeler listesi de projenin grafik tarafını yönlendiriyordu. Bahsettiğim bu iki listenin bir araya geldiği küçük bir not defteri, yaklaşık bir ay süren bu projede ortaya çıkan her fikrin temelini oluşturdu.
Marka kimliği gibi geniş kitlelerle iletişim kuran sistemlerin tasarım elemanlarında, yorucu olmayan görseller ve basit bir estetik genellikle daha iyi sonuç verir. Marka adının yaptığı çağrışımı hissettirebilen bir logo, “çalışan” bir logodur. Ama işlevsellik, aradıkça kaybolabildiği için her durumda bu arayış gerekli değildir.
Öğretmen Ağı’nın anahtar sembolü, arayışlar ve araştırmalar sırasında hiç ummadığım, ve hatta odaklandığım noktanın tam aksi yönünden ortaya çıktı. Marka adında yinelenen Türkçe’ye özgü yumuşak g karakteri, biçimi sebebiyle projenin ilk gününden beri kaçındığım ve saklamaya çalıştığım bir formdu. Hazırladığım birçok taslakta, bu karakterin diğer harflere kıyasla daha fazla alan kaplıyor olduğunu gördüm ve parçalı yapısından kaçınmaya çalıştım.
Logotaypta*, “Öğretmen” ve “Ağı” kelimelerini satır kırarak, alt alta kullanmak istiyordum. Fakat “ğ” karakterinin brevleri* ile ilmiklerinin* neredeyse birleşmesi, kompozisyonu dengesizleştiriyordu. Bu birleşmeyi önlemeye çalıştığım denemelerden birinde duraksadım, ve projeyi tasvir eden en önemli anahtar kelimelerden biri olan “birleştirici” kavramını görmezden geldiğimi fark ettim. O andan sonra, gizlemeye çalıştığım iki yumuşak g; ön plana çıkaracağım iki grafik insan temsili olacak ve brev ile ilmeğin birleşmesi bu iki insanın arasındaki bağı temsil edecekti.
Nihayetinde tüm harfler, birbirine eşit sekiz dilime bölünmüş dairelerin geometrik tekrarları ile oluştu ve keskin hatlar içermeyen tipografi* ile eğitimde kullanılan yazıyüzlerine* vurgu yapıldı. Kısacası, öğretmenleri bir araya getiren bu ağın hikayesi ile başta saklamaya çalıştığım bu iki harfin tipografik birleşimi beni o inandığım “çalışan” logoya ulaştırdı.
Öğretmen Ağı’nın nispeten uzun ismi ve farklı mecralardaki grafik uygulama potansiyeli, tek başına kullanılabilecek bir sembole* de ihtiyaç duyulmasına neden oluyordu. Bu sembolün; insan, etkileşim ve üretim anahtar kelimeleri ile araştırdığım sırada, proje boyunca duyduğum en faydalı geri bildirimlerden birini ekip arkadaşım Engin Ayaz’dan aldım. Engin, mimarların hızlıca insan figürü eskizlerken kullandığı “g” harfini andıran formdan bahsetti ve sekize bölünmüş çemberlerden oluşan modüler geometik düzeninin içinde gizli olan insan figürünü görmemi sağladı. Birkaç fazlalıktan kurtulduğumda, sembol karşımdaydı. Hem geometrik tutarlılık bozulmamış ve tamamen logotaypın içinden hareket edilmiş, hem de Öğretmen Ağı’nın insan vurgusunun altı tekrar çizilmişti.
Artık, 1/8'lik bir çember parçasının tekrarları ile marka adını yazabiliyor, öğretmenleri bir araya getirebiliyor ve farklı mecralarda kullanılabilecek basit bir sembol elde edebiliyordum. Aynı zamanda projenin farklı aşamalarını temsil eden “tanış”, “paylaş” ve “üret” kelimelerini de sadece bu parçalardan oluşturduğum ikonlar ile ifade edebiliyordum. Öğretmen Ağı’nın görünen yüzü işte bu şekilde ortaya çıktı.
Küçük Tipografi Sözlüğü:
*Tipografi: Yazı karakteri düzenleme tekniği ve sanatı.
*Kontür: Çevre çizgisi, hat.
*Sembol: Amblem.
*Logotayp: Logotype. Özgün yazı, harflerden oluşan sembol.
*Yazıyüzü: Typeface. Yazı tipi.
*Brev: “ğ” karakterinin tepesindeki parantez biçimli glif*.
*Glif: Glyph. Bir yazıyüzünü oluşturan parçalar, karakterler ve noktalama işaretleri.
*İlmik: “ğ” karakterinin alt yarısını oluşturan çengel biçimli bölüm.
Ufuk Barış Mutlu Hakkında:
1993'te İstanbul’da dünyaya gelen Mutlu, çok disiplinli tasarımcı ve yeni medya sanatçısıdır. Terakki Vakfı Okulları’ndaki lise eğitiminin ardından, İstanbul Bilgi Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü’nden mezun oldu. Şu an Yıldız Teknik Üniversitesi’nde İnteraktif Medya Tasarımı üzerine yüksek lisans yapıyor. Erken üretimlerinin grafik sanatlara odaklanmasının üzerine, endüstriyel imalat teknikleri, materyaller ve fiziksel dokulara olan ilgisi ile yeni medya sanatlarının çok disiplinli dünyasına yöneldi. 2015 yılından beri, optik illüzyonların mekanik hareketlerle uyumundan etkilenen yeni medya sanatı işleri üzerinde çalışıyor. Diğer yandan ise, kendi stüdyosunun çatısı altında ticari grafik, marka kimliği, ürün ve mimari enstalasyon tasarımı projeleri yürütüyor. Kısa süre içerisinde ATÖLYE, Chobani, Sabancı Üniversitesi ve Zorlu Holding gibi markalarla çalıştı. Kişisel ve kolektif çalışmaları; Contemporary Istanbul, Corridor Project Space Amsterdam, Gaia Gallery, Mamut Art Project, Philipps-Universität Marburg, Studio-X İstanbul, Sónar+D, Zorlu Performing Arts Center ve whiteBOX München gibi festivaller ile sanat alanlarında sergilendi. 2017 yılında, British Council, Digilogue ve Zorlu Holding tarafından düzenlenen AltCity İstanbul programına konuk sanatçı olarak katılıp, 11 sanatçı ve Squidsoup ile birlikte üretim yaptı. 2016 yılında ilk kitabını, Anadolu el aletlerine odaklanan ve bir kültürel tasarım araştırması olan “Balta, makas, çekiç”i yayımladı. Çalışmaları; Design Unlimited, Popular Science ve CI Mag gibi yayınlarda yer aldı. Mutlu, Grafik Tasarımcılar Meslek Kuruluşu ve People of Print üyesidir.