Submitted by halukgoksel on Wed 22/11/2023 - 14:01

Yayın Tarihi

Eğitimde Sacayağı: Okul, Öğretmen, Veli

Yazar: Sibel Tartut

Okullar, öğrenciye hayatı boyunca yardımcı olabilecek alışkanlık ve davranışları kazandıran; okuma ve yazmayı öğretmekten başlayarak, en yüksek düzeyde bilim, kültür, müzik ve sanat bilgisi vermeyi amaçlar. Velilerse öğrencinin okul yaşantısı boyunca eğitim-öğretim faaliyetlerine katkıda bulunarak öğrencinin eğitim sürecinde destekleyici bir rol oynar. Ailesi içerisinde birçok alışkanlık kazanan, zihinsel ve duygusal olarak belirli bir olgunluğa ulaşan çocuğun iyi olma halinde ve başarısında, okulun oynadığı rol büyük öneme sahiptir. Okul, aile yaşantısını tamamlayıcısı ve destekleyicisi niteliğindedir.

Peki, hem okulun hem de velilerin hedeflediği iyi olma hali ve başarı nasıl yakalanabilir? Çocuğunuzu özel bir okula kaydederek ya da ona özel ders aldırarak mı? Yoksa farklı yayınevlerinden birçok sayıda test kitapları, soru bankaları temin ederek mi? Ya bilgisayar, telefon gibi teknolojik araçlar? Peki ya velilerin bunları karşılama imkanı yoksa? Bütün bu saydıklarımın çocuğun eğitiminde ne kadar rolü olduğu kesinlikle tartışılır fakat inanın, veliler ve öğretmenlerin arasındaki diyalog çok daha önemli bir role sahip. Veliler çocuğun eğitimiyle ne kadar meşgulse, çocuğun iyi olma hali ve başarısı da o kadar mümkün olacaktır. Nitekim ebeveyn desteğinin ve aile eğitiminin öğrenci başarısı üzerindeki etkisine baktığımız zaman, velilerin eğitime dahil olduğu noktalarda daha iyi öğrenme çıktılarına ulaşıldığını görürüz. Veli toplantıları, ortak alınan ve denetlenen kararlar, sportif ve sanatsal faaliyetlere katılımlar, veli ve öğrencinin ortaklaşa öğrenebileceği eğitim ortamlarının varlığı bu noktada oldukça önemlidir.

Genel anlamda veli, okuldaki eğitimini tamamlayan ve dengeleyen bir unsurdur. Eğitimi üç ayaklı bir sac olarak ele alırsak, birinin olmaması veya işlevsel aksaklığı durumunda saç düşecektir İzleyen, gözleyen, dinleyen, paylaşan ve yönlendiren rolünü üstlenen veliler, öğretmenlerin gizli meslektaşıdır. İş birliği ve anlayış çerçevesinde inşa edilen bir ilişki ile başarıyı yakalamak mümkün olur. Bazen ne olumlu ne de yapıcı olan bu ilişki ile farklı beklentilerden kaynaklı oluşan birtakım sorunlar biz öğretmenlerde tükenmişliğe sebep olabiliyor. Özellikle iletişim anlamında ortaya çıkan bu problemler çözülmeden beklentiler anlaşılamaz ve olumlu bir dönüt alınamaz. Veli — öğretmen ilişkisinin anlamlı bir birlikteliğe ve bütünlüğe dönüştürülmesi sorunların çözümünde önemlidir. Nitekim öğretmenler ve eğitimciler, velilerin bir noktada birincil öğretmenler olduklarının farkındadır. Öğretmenler, veli katılımının eğitimin farklı seviyelerine göre değişkenlik gösterebileceğini bilir. Örneğin, anaokuluna yeni yazılan bir öğrenci için anne ve babalar, yani veliler, neredeyse haftanın her günü okulda iken ve sürekli öğretmenlerle iletişim halinde iken, bu öğretmen, veli ve okul bağı ne yazık ki öğrencinin yaşı ve eğitim kademesi arttıkça azalmaktadır; bazıları kopmaktadır hatta. Daha az ebeveyn teması isteyen lise düzeyindeki öğrenciler ve onların talepleri, veliler tarafından karşılanmakta ve öğretmen ile olan ilişki de sekteye uğramaktadır. Öğretmenlerin isteği veli ve öğretmen iletişim hatlarının eğitimin her seviyesinde açık tutulması ve ebeveynlerin okula entegrasyonu. Öğretmen-veli ilişkisinin merkez noktasına öğrenci yerleştirildiği zaman iletişim kaynaklı aksaklıkların azalması daha muhtemel. Karşılıklı saygının kurulması ve bunun devamlılığının sağlanması, empati kurulması, samimiyet merkezli ve sosyal bağlamlara duyarlı bir ilişki öğrenci başarısını artırmada önemli bir rolü üstleniyor. Tabi tüm bu ilişkilerin kurulması da farklı velilerin yaşı, eğitim düzeyi, mesleği hatta cinsiyetine göre de değişkenlik gösteriyor.

Birçok öğretmenin karşılaştığı veli profillerine baktığımızda geniş bir yelpaze ile karşılaşıyoruz ancak tüm bu profilleri bir kenara bırakarak veli ve öğretmen el ele vermeli ve ortak telaş çocuk olmalıdır; çocuğun başarısı, geleceği, akademik, sosyal ve duyuşsal gelişimi olmalıdır.

Peki öğretmenlerin velilerden beklentisi nedir? Aslında öğretmenler imkansız şeyler istemiyor. Velilerin çocuğun derslerini takip etmesini, çocukların sahip oldukları sorumlulukları yerine getirmelerini teşvik etmesini, evde iyi bir öğrenme ortamı oluşturarak öğretmenlere destek olmasını bekliyorlar. Çocuğun içsel motivasyonunu ve yeteneklerini keşfetmek, ona inanmak ve güvenmek oldukça önemli; çünkü çocuk velilerden aldığı güç ve destekle okula daha kendinden emin adımlarla gelir. Daha çok güler, daha çok derse katılır ve daha çok sosyalleşir. Öğretmenler mesleklerinin gerekliliklerini yerine getirirken veliler ile birlikte farklı rollerden ve tecrübelerden doğan bir sinerji ve bağ ile çalışmak istiyorlar.

Velilerin öğretmenlere güvenmesi, okulda öğretilenleri evde desteklemesi ve öğretmenler ile ortak değerler çerçevesinde buluşmaya çalışması ve işbirliği içinde olması da çok önemlidir. Öğretmenler, çocuklar her anlamda kendilerini geliştirsin; merak eden, soran ve sorgulayan, araştıran bireyler olsun isterken; velilerin de eğitim yolunda sacın diğer ayağı olarak öğretmenler ile beraber olmasını ve desteklemesini diliyor.


Sibel Tartut Hakkında

7 Ekim 1991 yılında Muş’un Bulanık ilçesinde altı çocuklu bir ailenin ortanca çocuğu olarak dünyaya geldi; üç yaşında, Antalya’nın Kumluca ilçesine taşındı. İlk ve orta öğrenimini Ziya Gökalp Yatılı Bölge Okulu’nda, lise öğrenimini ise Kütahya İMKB Anadolu Öğretmen Lisesi’nde bitirerek 2009 yılında Gazi Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünü kazandı. Üniversite yıllarının bir kısmı Polonya’nın Krakow şehrindeki Jagelonian Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde burslu olarak geçti. Sonrasında bir süre, İrlanda’da Dublin Şehir Üniversitesi’nde Dil Asistanı olarak staj yaptı. Lise ve üniversite eğitimini Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin ‘’Kardelenler’’ bursu ve Yücel Kültür Vakfı’nın ‘’Yarım Elma’’ bursu ile tamamladı. Üniversite eğitimimin ardından, Van’ın Edremit ilçesindeki Yunus Emre Ortaokulu’na İngilizce Öğretmeni olarak atandı. 2015–2016 yılları arasında ücretsiz izine ayrılarak Fulbright Burs Programı kapsamında Amerika’nın New York eyaletinde bulunan Syracuse Üniversitesi’nde bir yandan Yüksek Lisans eğitimi alıp, diğer yandan Türkçe öğretim asistanı olarak çalıştı.


Öğretmen Ağı; öğretmenlerin, meslektaşları ve farklı disiplinlerden kişi ve kurumlarla bir araya gelerek güçlendiği bir paylaşım ve işbirliği ağıdır. Ayrıntılı bilgi için tıklayın.