2020 Yaz Buluşması: Adhokratik Bir Hikaye
Yazar: Irmak Akıncı Canbaz
Öğretmen Ağı’nı bilmeyen birine anlatmak her zaman kolay olmuyor. “Öğretmenlere eğitim mi veriyorlar? Dernek mi? Kooperatif mi? Nedir bu Öğretmen Ağı tam olarak?” diyenlere anlatmaya ve kendimiz anlamlandırmaya çalışırken bu sene Öğretmen Ağı’nın dünyasına, Yaz Buluşması ile yepyeni bir kavram girdi: Adhokrasi. Tamamen ihtiyaçlara yönelik olarak, öğretmenler adına değil, öğretmenlerle birlikte attığımız tüm adımları karşılayan bu kavram, Ağ’ın kavramsal olarak da geldiği noktayı anlamlandırmamıza ve adımlarımızı daha sağlam atmamıza vesile oldu. Peki, neydi bu Adhokrasi? Öğretmen Ağı İçerik Danışmanı Kenan Çayır’ın şu yazısını hatırlamak gerekirse,
“Kavramın kökenindeki “Ad hoc” Latince ‘amaca özel’ gibi bir anlama sahiptir. Adhokratik işleyiş, bürokrasiden farklı olarak daha yatay ilişkilerle bir araya gelen ve esnek çalışan grupları içerir. Uzmanlara göre adhokrasi, eğitimli ve motivasyonu yüksek gruplara uygundur.”
“Adhokrasi sürekli ve tanımlı görevler yerine, belirli bir amaç doğrultusunda bir araya gelen, dağılan, sonra başka bireylerle tekrar bir araya gelen gruplardan oluşan işleyişi anlatmak için kullanılır.”
Öğretmen Ağı’nın felsefesini benimseyen, araçlarını kullanan, Ağ’dan beslenen ve Ağ’a katkıda bulunan öğretmenler, kendilerine bundan dört sene önce bir isim koydular: Değişim Elçisi. İnisiyatif alan ve eğitimde ihtiyaç duyduğumuz değişim için harekete geçen Değişim Elçisi sayısı günden güne artarken, ihtiyaçlar ve kaynaklar da doğal olarak çeşitlenip farklılaşmaya devam ediyor. Bu da, esnek bir yapı ve esnek hedef ve hareketlenme ihtiyacını doğuruyor. İşte Ağ’ın hiyerarşisiz, gücü merkezde toplamak yerine dağıtan, ihtiyaç odaklı gruplar üzerinden fiziksel ve dijital olarak hibrit şekilde; yani adhokratik iş yapış biçimi tam da burada önem kazanıyor.
Değişen ihtiyaçlara yönelik, tıpkı tanımdaki gibi motivasyonu yüksek ve konu hakkında çalışma deneyimi ve ilgisi olan Değişim Elçilerinin oluşturduğu ve derinlemesine çalıştığı ve yine kendi belirledikleri amaca ulaştıklarında dağıldığı çalışma grupları, aynı şekilde, Öğretmen Ağı’nın her sene heyecanla beklediği Yaz Buluşması sürecinde de işledi. Bunu derinlemesine paylaşmadan önce, Yaz Buluşması’nın Ağ için anlamını ve 2020 Yaz Buluşması’nın hikayesini biraz paylaşmak istiyoruz.
Öğretmen Ağı için yılın belli zamanları özellikle heyecan vericidir. Eylül aylarında, okullar açılırken çok heyecanlıyızdır örneğin; öğrencilerle ve meslektaşlarımızla kavuştuğumuz yepyeni bir üretme, paylaşma sayfasıdır. Bu üretme ve paylaşımın devam ettiği tüm eğitim-öğretim dönemi heyecanımız asla dinmez, canla başla nitelikli eğitim için eğitime temas eden tüm paydaşlarımızla birlikte çalışırız. Ancak, bu zamanların en heyecanlısı, okulların kapanması ile birlikte iyice akıllara düşen, tüm Ağ’ı saran geleneksel Yaz Buluşması’nın enerjisidir. Her temmuz ayının ilk haftasında, Ağ’a takılan herkesle beraber olabildiğimiz, yıl boyu ürettiklerimizi paylaştığımız, yeni yeni icatlar çıkarıp bir sonraki dönemi hevesle karşılamak üzere ayrılırız. Partiler yaparız, şarkılar söyler; güler, eğleniriz.
Bu buluşmalar, eski normalde, bir çocuğun okul gezisi heyecanıyla otobüse uçağa doluşup o sene Yaz Buluşması’na ev sahipliği yapan kampüse varıp üç günümüzü coşkuyla birlikte geçirdiğimiz ‘Kavuştaylardı’. Bu sene, tüm dijitalleşen etkileşim süreçleri gibi, Yaz Buluşması da dijitalde yapılmak zorunda kaldı.
Peki, bu kadar heyecanla beklenen, gayri-resmi adı ‘Kavuştay’ olan bir buluşma, birbirimize şöyle sıkı sıkı sarılamadan nasıl olacaktı? Kocaman kağıtlara post-itleri yapıştırarak, eğitimin farklı temalarında çalışamayacak mıydık? Küçük gruplara bölüşüp Ağ deneyimlerimizi masaya yatıramayacak mıydık? El ele tutuşup geleneksel balfolk dansımızı yapamadan, o sene için Değişim Elçileri tarafından belirlenmiş konsept partimiz için giyinip süslenemeyecek miydik?
Yaz Buluşması’nın Adhokratik Yapısı
Burası kalıp kıran ve icat çıkaran öğretmenlerin yeri. Tabii ki bunların yapılmasının yollarını biz buluruz dedik. İlk iş ne mi yaptık? Dijital Yaz Buluşması’nın tarihlerini müjdeleyen ve Değişim Elçileri’ni bu buluşmayı en ince ayrıntısına kadar tasarlamak için Yaz Buluşması Çalışma Grubu’na dahil olmaya çağırdık. Çünkü, tamamen öğretmenlerin olan bir yeri, öğretmensiz tasarlamak tabii ki mümkün değildi.
Yaz Buluşması için çalışmaya gönüllü olan Değişim Elçileri’nden ve Kolaylaştırıcı Ekip’ten oluşan, toplam 40 kişilik bir ekip kuruldu. Yaz Buluşması’nın tüm akış ve içerik alternatifleri bu Çalışma Grubu’nun görüş, öneri ve geribildirimleri ile birlikte kararlaştırıldı. Birlikte belirlenen ihtiyaçlar doğrultusunda, üç küçük gruba ayrılındı: İletişim, Isınma-Tanışma Oyunları ve Parti-Sosyalleşme. İlk buluşmasını 29 Mayıs’ta gerçekleştiren grup, aksiyon planlarını belirleyip tam bir ay süren hummalı bir çalışma yürüttü. Dijital bir Yaz Buluşması hepimiz için ilk deneyimdi, dolayısıyla çalışmalarımız hep Zoom, Padlet gibi araçları keşfetmek ve en etkili şekilde kullanmak üzerine şekillendi. Dijital Okuryazarlık seviyelerimizi hep birlikte arşa çıkardık.
Isınma ve Tanışma Grubu, öğretmen, paydaş ve destekçiden oluşan 300 kişinin dijitalde yüz yüze gelip etkili bir tanışma gerçekleştirebilmesi için, Parti ve Sosyalleşme Grubu dijital bir buluşmanın şanına yaraşır şekilde fütüristik bir partiyi hayata geçirmek için, İletişim grubu ise, tüm katılımcıların buluşma öncesi, sırası ve sonrasında ihtiyaç duyacağı iletişim ihtiyaçları için ve sesimizi Yaz Buluşması’nın sesinin yükseltilmesi için 4 hafta boyunca onlarca kez dijital toplantılarda buluşarak büyük bir özveriyle çalıştı.
Aynı zamanda, tıpkı fiziksel yaz buluşmaları gibi, birbirimizin sesini duyacağımız, geçtiğimiz senenin deneyimlerini paylaşacağımız, bir Değişim Elçisi’nin deyimi ile, yanıbaşımızdaki meslektaşımıza dönüp “Nasılsın?” diye soracağımız ve ayrıca, beraber ilgi duyduğumuz alanlarda çalışacağımız, nasıl daha etkili bir yapı kurabiliriz üzerine tartışacağımız alanlar yaratmak gerekiyordu. Bunun için de, yine Ağ’ın adhokratik yapısı sayesinde, Yaz Buluşması’nda moderasyon yapmaya gönüllü olan iki ayrı moderasyon ekibi oluştu. “Değişim Tamamen Bizim” başlıklı Deneyim Paylaşımı ve “İcatlar Tamamen Bizim” başlıklı tema grubu oturumlarının kurgulanması için hep birlikte çalıştık.
1 Temmuz günü gelip çattığında, 31 farklı şehirden 221 öğretmen ve 100’e yakın paydaş kişi ve kurum ve Öğretmen Ağı’nın Destekçi Vakıfları olan Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV), Aydın Doğan Vakfı, Enka Vakfı, Mehmet Zorlu Vakfı, Sabancı Vakfı ve Vehbi Koç Vakfı’nın temsilcileri ile buluştuk.
Zoom üzerinden gerçekleşen buluşmada, dijitalin verdiği tüm nimetlerden yararlanarak Isınma-Tanışma Grubu’nun kurguladığı bir tanışma oyunu oynadık. Aynı anda açılan 50 odaya rastgele şekilde 3 kez dağıtılan katılımcıların her biri böylelikle minimum 30 öğretmen, paydaş ya da destekçi vakıf temsilcisine temas etmiş oldu. Hemen ardından gerçekleşen “Değişim Tamamen Bizim” oturumunda yeniden 10 odaya ayrılıp, bu sefer yalnızca Değişim Elçileri ile birlikte geçtiğimiz bir senenin öğretmenlik ve Öğretmen Ağı deneyimini konuşmaya dağıldık.
2 Temmuz, buluşmanın ikinci günü ise güne Kocaeli Değişim Elçisi Sibel Yaşin’in yürütücülüğünde dijital Beden Perküsyonu ile başladık. Hemen ardından, Öğretmen Ağı içinde oluşmuş toplulukları derinlemesine tartıştığımız, adhokrasi kavramı üzerine birlikte düşündüğümüz ve yeni adhokratik toplulukların oluşması için ihtiyaçlar üzerine yeniden 14 farklı tema grubunda odalarda buluştuğumuz bir kurgumuz vardı.
Yaz Buluşması’nın sesi demişken, bu sesi daha fazla insana duyurabilmek için, bu sene ilk defa Yaz Buluşması’na eğitimi dert edinen herkese açık şekilde gerçekleşen bir canlı yayın ekledik. Öğretmen ve paydaşların el ele ürettiği içerikleri, eğitime dair sözümüzü “Eğitimin Yarınını Şekillendirmek” başlıklı canlı yayında, Değişim Elçisi ve paydaşlarımızdan 6 konuşmacı ile, Eleştirel Düşünme ve Yaratıcı Düşünme üzerine verimli bir sohbet gerçekleştirdik. İzlemek için tıklayabilirsiniz.
Farklı olarak ilk defa, dayanışma halinde olduğumuz destekçi ve paydaşlarımızı, Dijital Yaz Buluşması’nın partneri olarak sesimize ses katmaya ve öğretmenin eğitimdeki değiştirici/dönüştürücü gücünün altını çizmeye davet ettik. Herkese açık olarak gerçekleşecek Youtube yayınının duyurulması ve Buluşmanın açılış oturumunda hep birlikte olup çok farklı illerden çok farklı branş ve yetkinlikten öğretmenle bir arada olmaya çağırdığımız paydaşlarımız, aynı zamanda Öğretmen Ağı için çektikleri kısa videolar ile Ağ’ın bir parçası olmaya dair görüş ve duygularını paylaştılar. Değişim Elçileri 2020 Yaz Buluşması Paydaş ve Destekçi Videosu’nu izlemek için tıklayın.
Yaz Buluşması, bu sene çok önemli bir mesaj veriyordu: “Burası Tamamen Bizim.” Bu cümle, mesleki öğrenme topluluklarını ve öğretmenin özne olma halini Öğretmen Ağı örneği üzerinden inceleyen, aynı başlıklı bir araştırma raporunda bulunan bir Değişim Elçisi alıntısı. İnisiyatif alan öğretmenleri ile, eğitim için var gücüyle çalışan her alandan paydaşı ile, destekçileri ile Ağ’ı sahiplenen herkes, bu sene “Burası Tamamen Bizim” diyerek, ihtiyaç duyduğumuz değişimi bir ağ olarak gerçekleştirmeye dair kocaman bir adım daha attı.
Gönüllü Değişim Elçileri ve paydaşların özverisi ve işbirliği ile tamamlanan Dijital Yaz Buluşmasının hemen ardından, hem adhokrasi kavramının, hem de “Burası Tamamen Bizim” cümlesinin hakkını verircesine, yeni yeni topluluklar oluşmaya ve yaz ortasında olduğumuz halde harıl harıl çalışmaya başladı bile. Mersin ve Adana’daki Değişim Elçileri, tüm hijyen kurallarına uyarak kendi fiziksel ‘Kavuştaylarını’ planladı ve doğa içinde bir kamp hayata geçirdi. Derslerde oyunlaştırma üzerine çalışan bir grup birbirini buldu ve bir kitap yazmak için çalışmalara başladı.
2020 Yaz Buluşması’nın açılış konuşmasını yapan Değişim Elçisi Yasemin Gültekin ve Şehir Plancısı Gizem Kıygı’nın dediği gibi, “Öğretmeniyle şehir plancısıyla, mimarıyla, eğitimin tüm paydaşlarıyla, bütün topluluklarıyla, çocuklarıyla, kadınları ve erkekleriyle, kuşlarıyla, böcekleriyle, ağaçlarıyla, bulutlarıyla, yıldızlarıyla… Burası tamamen bizim!”
Irmak Akıncı Canbaz Hakkında
Ankara’da dünyaya gelen ve 12 yaşındayken İzmir’e taşınan Akıncı, Ege Üniversitesi’nde Gazetecilik eğitimi aldı. 2013 yılında mesleğini yapmaya İstanbul’a geldi. Dergicilik ve halkla ilişkiler gibi pek çok sektörde çalıştıktan sonra, Bilgi Üniversitesi’nde Medya ve İletişim Sistemleri bölümünde yüksek lisans eğitimi almaya ve sivil toplum alanında çalışmaya karar verdi. Akıncı, Nisan 2019’da Ağ Etkileşim Sorumlusu olarak Öğretmen Ağı Kolaylaştırıcı Ekip’e katıldı.
Öğretmen Ağı; öğretmenlerin, meslektaşları ve farklı disiplinlerden kişi ve kurumlarla bir araya gelerek güçlendiği bir paylaşım ve işbirliği ağıdır. Ayrıntılı bilgi için tıklayın.