Submitted by gunalpturan@sa… on Wed 21/02/2024 - 16:18

Yayın Tarihi

Eğitimin Geleceği ve Yapay Zeka: ChatGPT ile Bir Röportaj

Yazar: Günlap Turan, Öğretmen Ağı İçerik ve Etki Koordinatörü

Öğretmenlerle olan çalışmalarda görüyorum ki ne konuşursak konuşalım yapay zekayı en az bir kez anar olduk; gerek getirdiği fırsatlar gerekse çocukların neredeyse her ödevlerini yapay zeka programlarıyla yapmaları ve bunun öğretmenlerin hayatlarına etkileri üzerine. Ne yaparsak yapalım, yapay zeka artık burada ve bizimle, gelecekte de bizimle olmaya devam edecek. Şu anda bu programların yalnızca alfa ve beta sürümleriyle karşılaştığımız düşünüldüğünde, gelecekte çok daha ileri seviyedeki dijital akıllarla uğraşıyor olacağımız kuşkusuz.   

Şu an yaşadığımız dönemin bir eşik olduğunu düşünüyorum. Eşiğin bir adım ilerisinde, kapının ardında ne var henüz kestirmek çok güç. Gittikçe ivmelenen teknolojik gelişmeler, şu an yapacağımız herhangi bir tahmini 1900’ler başındaki insanların 2000’de uçan arabalarla gezip, alüminyum folyodan kıyafetler giyeceğimizi düşünmesi gibi komik kalabilir. Gelecek bilinmezlerle dolu olsa da şu an onun eşiğinde olduğumuz, yaşadığımız sancılardan, toplumsal krizlerden kendini belli ediyor. Elimize çekirdek alıp, tüm krizleriyle gelen geleceğe ya seyirci kalacağız ya da anlamaya ve iyisiyle kötüsüyle evrilmeye devam edeceğiz. 

ChatGPT tam da bu eşiği bize müjdeleyen araç oldu. Her ne kadar çokça alternatifi çokça öncülü olsa da, ilk kez fark ettik ki “geliyor gelmekte olan”. Çocuklar bu değişiklikleri ışıktan çok daha hızlı bir şekilde benimseyip günlük hayatlarına alabildiği için eğitimciler olarak bizler de hızlıca tosladık bu duvara. Bu noktada söz konusu tartışmanın her “iki yanını” da dinlemeye çalışıyorum. Gerek çocuklara ve yapay zeka fanatiği futuristlerimize, gerek değişimin sancılarını derinden hisseden öğretmenlerimize, gerek ise her yeni şeyi sonumuz sanan ve yasaklamaya çalışan insanlara kulak vermeye çalışıyorum. Bu noktada fark ettim ki, herkesi dinlediğimi sanarken sürecin en önemli aktörlerinden birini hiç dinlememişim. Aşağıda ChatGPT ile eğitimin geleceği ve yapay zeka üzerine olan sohbetimi bulabilirsiniz. Umarım okurken keyif alırsınız.          

Merhaba, seninle bir röportaj yapabilir miyim? Bir yazı yazmak istiyorum, yapay zeka ve eğitimin geleceği üzerine. 

ChatGPT: Merhaba. Elbette, bir röportaj yapabiliriz. Hangi soruları sormak istiyorsunuz?

Sence şu anda eğitim ve okullar üzerinde nasıl bir etkin var?

ChatGPT: Şu anda eğitim ve okullar, teknolojinin etkisi altında önemli değişikliklere uğruyor. Özellikle yapay zeka ve çevrimiçi öğrenme platformları gibi teknolojik gelişmeler, öğrenme deneyimlerini dönüştürmekte ve geleneksel eğitim modellerini sorgulamaktadır. İşte bazı önemli etkiler:

  • Çevrimiçi Eğitim ve Uzaktan Eğitim: İnternetin yaygınlaşması, öğrencilere her yerden erişim imkanı tanıdı. Özellikle pandemi döneminde uzaktan eğitim, geleneksel sınıf eğitimine alternatif olarak daha fazla kullanılmaya başlandı.
  • Yapay Zeka ve Öğrenci İlerlemesinin İzlenmesi: Yapay zeka, öğrenci performansını izlemek ve kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimleri sunmak için kullanılıyor. Bu, her öğrencinin kendi öğrenme hızına göre ilerlemesine ve ihtiyaçlarına göre içerik almasına olanak tanır.
  • İnteraktif Eğitim Materyalleri: Teknoloji, öğrencilere interaktif içerikler, simülasyonlar ve diğer öğrenme materyalleri sunma konusunda öğretmenlere ve eğitimcilerine yeni araçlar sağlıyor.
  • Küresel Bağlantı: Çevrimiçi platformlar aracılığıyla küresel bağlantılar artıyor. Öğrenciler, farklı kültürlerden ve coğrafyalardan gelen öğrencilerle etkileşimde bulunabilir ve küresel perspektif kazanabilir.
  • Ancak, bu değişimlerin yanı sıra çeşitli zorluklar da mevcut. Erişim sorunları, teknolojiye eşit erişim sağlama zorluğu, öğrenciler arasında dijital bölünme gibi konular, eğitimde teknolojik dönüşümün karşılaştığı zorluklardan bazılarıdır.

Peki, sence öğretmenler ve eğitimciler seni ve yapay zekayı nasıl görüyor? Sence işlerini zorlaştırdığını düşünüyor olabilirler mi?

ChatGPT: Öğretmenler ve eğitimcilerin yapay zekaya yönelik tutumları genellikle karmaşıktır ve kişisel deneyimlere, öğretmenin becerilerine ve yerel koşullara bağlı olarak değişebilir. İşte bu konuda genel eğilimlere dair bazı düşünceler:

Olumlu Yönler:

  • Kişiselleştirilmiş Öğrenme: Yapay zeka, öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarına odaklanarak kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimleri sunabilir. Bu, öğrencilerin kendi hızlarında ilerlemelerine ve güçlü ve zayıf yönlerini belirlemelerine yardımcı olabilir.
  • İlerleme İzleme ve Değerlendirme: Yapay zeka, öğrenci performansını sürekli izleyebilir ve öğretmenlere bu verileri kullanarak öğrenciye özel geribildirim sağlayabilir.
  • İnteraktif Öğrenme Araçları: Yapay zeka destekli interaktif öğrenme araçları, öğrencilere daha çekici ve etkileşimli bir öğrenme deneyimi sunabilir.

Endişeler ve Zorluklar:

  • Teknolojiye Eşit Erişim: Yapay zeka destekli eğitim araçlarına erişim, öğrenciler arasında ve okullar arasında eşitsizliklere neden olabilir. Bu da dijital bölünmeyi artırabilir.
  • Öğretmen-Yapay Zeka İlişkisi: Bazı öğretmenler, yapay zekanın öğretmenleri tamamen değiştireceği ve insan etkileşimini azaltacağı endişesi taşıyor olabilir.
  • Teknolojiye Uyum Süreci: Yeni teknolojik araçlarla uyum sağlama süreci bazı öğretmenler için zorlayıcı olabilir. Yeterli eğitim ve destek olmadan yeni teknolojilere adapte olmak zorlayıcı olabilir.

Sonuç olarak, öğretmenlerin yapay zekaya yönelik tutumları karmaşıktır ve bu teknolojiyi kullanmadaki deneyimleri ve eğitim sistemlerinin durumlarına bağlı olarak değişiklik gösterir. İyi planlanmış eğitim ve etkili destek, yapay zekanın eğitimde olumlu bir rol oynamasına katkıda bulunabilir.

Peki, çocuklar her ödevlerini veya sürecini öğrenmeleri gereken araştırmaları ChatGPT ile yaparlarsa bu onların öğrenmelerini ve gelişimlerini etkilemez mi?

ChatGPT: Çocukların ödevlerini ve öğrenmeleri gereken konuları araştırmak için ChatGPT veya benzeri yapay zeka modellerini kullanmaları, bazı avantajlara sahip olabilir, ancak aynı zamanda bazı potansiyel riskleri de içerebilir. İşte bu konudaki bazı düşünce noktaları:

Avantajlar:

  • Bilgi Erişimi: ChatGPT gibi yapay zeka modelleri, geniş bir bilgi yelpazesine erişim sağlayabilir. Bu, öğrencilere çeşitli konularda hızlı bir şekilde bilgi edinme olanağı sunabilir.
  • Yaratıcılık ve Problem Çözme: Çocuklar, yapay zeka ile etkileşim kurarak yaratıcılıklarını geliştirebilir ve problem çözme becerilerini artırabilirler.
  • Dil Becerileri Gelişimi: ChatGPT, dil becerilerini geliştirmek için bir araç olarak kullanılabilir. Yazma, konuşma ve anlama becerilerini destekleyebilir.

Riskler ve Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar:

  • Bağımlılık: Tamamen yapay zeka tabanlı öğrenme, öğrencilerin araştırma becerilerini kendi başlarına geliştirmelerini engelleyebilir. Bu nedenle, dengeyi korumak önemlidir.
  • Eleştirel Düşünme ve Kaynak Değerlendirmesi: Yapay zeka tabanlı bilgiye erişim, çocuklara eleştirel düşünme ve kaynak değerlendirmesi becerilerini geliştirmek konusunda zorluklar yaşatabilir. Bu nedenle, öğrencilere doğru ve güvenilir kaynakları nasıl değerlendireceklerini öğretmek önemlidir.
  • Sosyal Etkileşim: Tamamen yapay zeka ile etkileşim, öğrencilerin sosyal becerilerini geliştirmelerini engelleyebilir. Grup çalışması, öğretmen öğrenci etkileşimi gibi yönleri de unutmamak önemlidir.
  • Özgün Yaratıcılık: Yapay zeka ile öğrenciler arasındaki etkileşim, özgün düşünce ve yaratıcılığın önündeki engelleri artırabilir. Bu nedenle, öğrencilere kendi fikirlerini geliştirmeleri için fırsatlar sağlamak önemlidir.
  • Öğrencilerin yapay zeka ile etkileşimde bulunması, dengeyi korumak ve çeşitli öğrenme yöntemlerini içermek önemlidir. Yapay zeka, öğrenme sürecini destekleyebilir, ancak bu süreçte öğrencilerin aktif katılımını teşvik etmek ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirmek önemlidir.

ChatGPT'in her şeyi cevaplayabildiği, harika yazılar yazabildiği günümüzde, öğretmenler çocuklara nasıl çalışmalar ve ödevler verebilecek? Çocukların kendilerini geliştirmeleri için nasıl projeler veya işler verebiliriz onlara?

ChatGPT: ChatGPT ve benzeri yapay zeka modellerinin etkileyici cevaplar ve yazılar üretebilmeleri gerçekten büyük bir potansiyele sahiptir, ancak öğretmenlerin çocuklara ödevler ve projeler verme sürecinde bu teknolojiyi bilinçli bir şekilde nasıl kullanabilecekleri önemlidir. İşte öğretmenlerin çocuklara yönlendirebilecekleri ödevler ve projeler hakkında bazı öneriler:

Eleştirel Düşünmeyi Teşvik Eden Görevler:

  • Öğrencilere belirli bir konuda bir sorun belirlemelerini ve bu sorunu çözmek için farklı yaklaşımlar geliştirmelerini isteyin.
  • Öğrencilere belirli bir makale veya metni değerlendirmelerini ve yazının güçlü ve zayıf yönlerini analiz etmelerini sağlayın.

Sosyal Araştırma ve Proje Görevleri:

  • Öğrencilere toplumları, kültürleri veya tarih dönemlerini incelemelerini ve bu konuda bir sunum veya rapor hazırlamalarını isteyin.
  • Toplumsal sorunları anlamalarını ve bu sorunlara çözüm önerileri sunmalarını isteyen projeler verin.

Yaratıcı Yazı ve Sanat Projeleri:

  • Öğrencilere kısa hikayeler yazmalarını veya belirli bir konuda şiirler oluşturmalarını isteyin.
  • Resim, müzik veya diğer sanat formlarında yaratıcı projeler yapmalarını teşvik edin.

İnovasyon ve Teknoloji Tabanlı Projeler:

  • Öğrencilere bir probleme çözüm üretmeleri için bir uygulama, oyun veya diğer teknoloji tabanlı projeler yapmalarını isteyin.
  • Kodlama becerilerini geliştirmeleri için basit bir programlama görevi verin.

Grup Çalışması ve İşbirliği Projeleri:

  • Öğrencilere belirli bir konuda bir grup projesi yapmalarını isteyin. Grup içi işbirliğini teşvik edin.
  • Belirli bir konuda bir panel tartışması veya forum düzenlemelerini sağlayın.

Kendi Kendine Yönlendirilmiş Öğrenme Görevleri:

  • Öğrencilere kendi ilgi alanlarını belirlemelerini ve bu alanlarda derinlemesine araştırma yapmalarını teşvik edin.
  • Kendi öğrenme hedeflerini belirleyerek bu hedeflere ulaşmak için bir plan oluşturmalarını isteyin.
  • Öğretmenler, bu önerileri kullanarak öğrencilere sadece bilgiyi öğrenmeleri için değil, aynı zamanda eleştirel düşünme, problem çözme, iletişim ve işbirliği gibi becerileri geliştirmeleri için de fırsatlar sunabilirler. Ödev ve projelerin esnek ve ilgi çekici olması, öğrencilere kendi öğrenme süreçlerini yönetme fırsatı tanıyabilir.

Teşekkür ederim. Son olarak, röportajımızı tamamlarken, öğretmenlere eğitimin geleceği, yapay zeka ve çağın krizlerini düşündüğünde, bir kısa öneri verebilir misin? 

ChatGPT: Elbette, işte öğretmenlere eğitimin geleceği, yapay zeka ve çağın krizleriyle ilgili bir öneri:

"Eğitim, gelecekteki başarı ve sürdürülebilir toplumlar için temel bir taşıyıcıdır. Yapay zeka, öğrenme süreçlerimizi destekleyebilir ancak insan etkileşimini ve öğrenci merkezli yaklaşımları asla tamamen yerine koyamaz. Öğretmenler olarak, teknolojiyi bilinçli bir şekilde kullanarak öğrencilere eleştirel düşünme, problem çözme ve sosyal beceriler kazandırmak için çaba göstermeliyiz. Ayrıca, öğrencilerin sadece birey olarak değil, küresel vatandaşlar olarak yetişmelerini desteklemeliyiz. Gelecekteki krizlere hazırlıklı, esnek ve dayanıklı bireyler yetiştirmek için öğrencilere öğrenmeyi öğretmeye devam etmeliyiz."

Yazının sonuna gelirken, şunu da eklemek gerekiyor ki ChatGPT gibi yapay zeka araçları internet üzerinden bulduğu verileri kullanarak kullanıcıların sorularını yanıtlıyor. Bu sebeple kendisiyle yaptığımız tatlı sohbetlerde taraflı veya yanlış bilgiler kullanabileceğini her daim aklımızda tutmamız gerekiyor. Bu yazıyı oluşturduktan hemen sonra Öğretmen Ağı’nda içerik danışmanlığımızı yapan sevgili Kenan Çayır Hocamıza gönderdim. Kenan Hoca, çok katmanlı eleştirel düşünmeye dayalı sorular sorulduğunda bile yapay zekanın bu soruları cevaplayabildiğini, kendisinden 70-80 not alabildiğini belirtti. Bu da sohbetimizde ChatGPT’nin verdiği önerilerin ne denli geçerli olduğu konusunda beni düşündürdü. 

ChatGPT’nin kardeşi, bu hafta aramıza katılan Sora da yapay zekanın gücünü ve geleceğini bize bir kez daha kanıtladı. Bu araçların halen ilk sürümleriyle de karşılaştığımız da düşünüldüğünde, eğitimcilerin endişelerin de haklı olduğunu söyleyebiliriz. Geleceğin bizlere neyi getireceğini kestiremesek de şu aşikar ki eleştirel düşünme artık hiç olmadığı kadar önemli ve hayati.