Submitted by halukgoksel on Wed 22/11/2023 - 14:01

Yayın Tarihi

Geçmişi Geleceğe Aktaran Eğitim: Müzeler

Yazar: Ahmet Canbaz

‘Müze’ sözcüğünün kökeni Grekçede kullanılan ‘mouseion’ (museyon)a dayanır. Bu kelime, Yunan mitolojisinde ilham perileri olan “Musalar” adındaki tanrıçalara adanan tapınak ve Atina’da bu tanrıçalara ayrılan tepe anlamındadır. TDK Türkçe Sözlük’te ise “müze sanat ve bilim eserlerinin veya sanat ve bilime yarayan nesnelerin saklandığı, halka gösterilmek için sergilendiği yer veya yapı” olarak tanımlanmaktadır. Fakat müze hakkında sadece bina demek gibi sığ bir tanıma sığınmamak, aslında en doğru olanı. Çünkü müzeler; özelde bir halkın, genelde ise insanlık tarihinin bilimsel ve kültürel birikimini gelecek kuşaklara aktaran, kişinin toplumsal kimlik ve kültürünün, evrensel kültür ve değerler içindeki yerini gösteren iletişim ve bilgi aktarım kurumlarıdır. Yani Sunay Akın’ın deyimiyle “Müzeler toplumların hissi senetleridir.”

Kökeni Sokrates’e kadar dayanan yapılandırmacı anlayışa göre, yaşamın kendisi artık bir okuldur ve öğrenmek eylemi hiçbir zaman sonlanmaz, sonlanamaz. Bu yaklaşımda öğrencilerden beklenen kazanımlardan en önemlisi, sadece dinleyerek anlamaya çalışan öğrenci yerine, derse aktif olarak katılan, soru soran, bazı konuları kendine özgü plan ve tekniklerle araştıran, bulduklarını sistemli hale getirip düzenleyen, karşılaştırmalar yapan, gözleyen, düşünüp sonuç çıkaran ve bu şekilde derse katılan öğrenci tipidir. Tüm bu kazanımları elde edebileceğimiz ender yerlerden olan ve ‘Bireysel Öğrenme’, ‘Sosyo Kültürel Öğrenme’, ‘Fiziksel Ortamdan Kaynaklanan Öğrenme’ gibi birçok olanak sunan müzeler için çoğunlukla sadece Sosyal Bilgiler, Tarih ve Coğrafya bölümleri etkinlikler düzenliyor. Günümüzde ise Fen Bilimleri, Türkçe, Matematik gibi, veliler ve öğrenciler tarafından önemli görülen branşlarda da çeşitli müze gezileri yapılıyor.

Müze gezileri, çoğu eğitimci tarafından yorgunluk, birçok öğrenci tarafından ise arkadaşları ile hoşça vakit geçireceği ama bilgi edinme durumu açısından sıkıcı olması ile anılır. Esasında müzeler, öğretmen tarafından doğru bilgilendirme, hazırlık yapma ve en önemlisi merak uyandırma duygusunu barındırması ile kalıcı öğrenmelerin gerçekleşmesine olanak sağlayan en önemli eğitim ortamları arasındadır.

Bundan birkaç yıl önce Sosyal Bilgiler öğretmenlerinin doğru yapılandırılmış eğitim durumları, çalışma kağıtları ve güdülenmiş, öğrenmeye meraklı öğrencilerle düzenlemiş olduğu Çanakkale Gezisi içinde bulmuştum kendimi. Geziden önce merak ettiği olguları açığa kavuşturmak adına tarihi yerleri ve müzeleri gezen öğrencilerin sorduğu kaliteli sorular ilgimi çekmişti. Hepsinin yanında, hiç ayırmadığı çalışma kağıtları vardı. Kendi yorumlarını, gözlemlerini katarak cevapladılar soruları. Gezi sonunda ise oradaki havayı soluyan, çevreden öğrenen, kültürünü tanıyan ve soyut olan tüm olguları somuta çeviren öğrencilerin yüzlerindeki şaşkınlık gezinin tam da amacına uygun yapıldığını gösteriyordu. O öğretmenler iki gün boyunca uyumamış, sorunlarla mücadele etmiş, yüzlerce soruyu hiç bıkmadan cevaplamıştı. Dönüş yolunda öğrencilerin çok yorulduklarını ama birçok bilgi edindiklerini söylemeleri ise öğretmenlerin üzerindeki tüm yorgunluğu almış, başarmışlık hissini en derin hücrelerine kadar hissetmelerini sağlamıştı.

Tarihsel ve kültürel anlamda uygarlıklar mozaiği olarak tanımlanabilecek bir coğrafyada yaşıyor olmamız göz önünde bulundurulduğunda son derece zengin olan ülkemiz; müzeleri, tarih, sanat, kültür, iletişim ve aktif öğrenme ortamı olarak, eğitimde öğretmeni ve öğrenciyi bir araya getirebilecek son derece verimli eğitim ortamları olarak göze çarpıyor. Öğrencilerin sınıf içinde hayal kurarak öğrendiklerini doğru bir yapılanma ve güdüleme ile tüm gerçekliğiyle gözler önüne seriyor.


Ahmet Canbaz Hakkında

1987 yılında Denizli’de doğan Canbaz, ilköğretim ve orta öğretimini Denizli’nin Çal ilçesinde tamamladı. Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü’nden 2011 yılında mezun oldu. Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Tiyatro Topluluğu bünyesinde, birçok tiyatro oyununda görev aldı. 2015 yılında 9 Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümünde yüksek lisans programını bitirdi. Eğitim ile ilgili çeşitli sertifika programları ve konferanslara katılan Canbaz, 2018 yılında dünyadaki en büyük yaratıcılık organizasyonu olarak kabul edilen Destination Imagination Türkiye Denetim Kurulu Başkanı olarak seçildi. Şu anda özel bir okulda Türkçe Öğretmeni olarak görev yapmakta olan Canbaz, Öğretmen Ağı Değişim Elçisidir.