Submitted by halukgoksel on Wed 22/11/2023 - 14:01

Yayın Tarihi

Özgür Sınıfla Hayata Hazırla

Yazar: Ahmet Canbaz

Kimilerine göre yaratıcılık bir işlem, kimilerine göre ise bir üründür; ancak yaratıcılık kavramı üzerinde uzlaşılan ortak nokta, yaratıcılığın yeni ve farklı bir şey yapmak olduğu ya da gözlenebilen bir davranışın farklıklarının değerlendirilebileceğidir.

“Sen daha küçüksün.”, “Çocuklar bunları konuşmaz.”, “Sen yapamazsın, etrafı kirletirsin şimdi”… Tüm bunlar geçmişten günümüze yetişkinler tarafından bizlere aktarılmış, kalıplaşmış ve günümüzde de etkileri ve kalıcılığı hala devam eden söylemler. Ana kucağından başlayıp hayatımızın sonuna kadar geçirdiğimiz öğrenme ve eğitim sürecinde de sürekli bu söylemlere maruz kalıyor ve kendimize olan güvenimizi, saygımızı bir şekilde törpülüyor veya törpületiyoruz. Okullarda da çoğu zaman bu durum farklı değil. Geleneksel sınıflarda bilginin tek kaynağı ve ileticisi öğretmenken, öğrenci de bilginin pasif alıcısıdır. Öğrencinin bilgiyi sorgulama ya da denetleme olanağı yoktur. Öğretmen bu rolüyle zorlayıcı ve sınırlayıcıdır. Öğrencinin söz konusu alanla ilgili gerekli bilgiyi depolamasında temel olarak tüm sorumluluğu öğretmen yüklenir. Bu zorlu ve meşakkatli süreç, öğretmenin zamanla tükenmesine, hatta görevi bırakma isteğine bile sebep olabilir.

Öğrencilerine öğrenme sürecinde rehberlik eden, yaratıcılığı esnek, psikolojik açıdan güvenli, öğrenenleri sınırlamayan, bireylerin içsel motivasyonlarını harekete geçiren, onları üretmeye ve icat çıkarmaya yönlendiren, değerlendirme yaklaşımlarında yargılayıcı olmayan, öğrenme meraklarını uyandıran öğretmenlerin bulunduğu sınıflarda öğrencilerin öğrenmeye daha açık oldukları yapılan araştırmalarla da desteklenmektedir.

Eğitim ve öğretim etkinliklerinin temel amacı öğrencilerde istenen yönde davranış değişikliklerini sağlamak olduğuna göre, bu etkinliklerin odak noktasını öğrenciler oluşturuyor demektir. Yaratıcılığın odak noktasını da, bilginin yaratıcısı olan birey olduğuna göre, bizim için öğrenciler oluşturuyor. Öğrencilere keşfetme özgürlüğü tanımak adına sınıf içinde uygulamış olduğum Öğretmen Ağı etkinliklerinden “İcat Oyunu” ve “Saçmalama Sandalyesi” etkinlikleri bu amacı destekler nitelikteki çalışmalardan. “İcat Oyunu”nda öğrencilerden soy isimleriyle başlayan iki nesneyi birleştirip yeni bir icat çıkarmalarını ve bu icadı resme dökmelerini ve anlatmalarını; “Saçmalama Sandalyesi” etkinliğinde ise öğrencilere belirlenen konu hakkında duygu ve düşüncelerini açık bir şekilde ifade etmelerini, hatta olabildiğince konu hakkında saçma görüş ve düşünceler belirtmelerini istedim. En çok saçmalayan ise en fazla alkış alan öğrenci oldu.

Geleneksel yaklaşımın baskıcı, güvenilir olmayan ve öğreneni pasif durumda tutan ortamından farklı olarak, öğrenenin aktif olduğu, daha güvenilir ve sınırlandırmacı olmayan ortamdaki öğrenme sürecinin sonunda, öğrenenlerin yapılmayanı deneme cesareti gösterdiklerini, düşüncelerini daha özgür bir biçimde ifade ettiklerini ve akran grubuna kendilerini daha ait hissettiklerini gözlemledim.

Yaratıcılıkları desteklenmeyen ve olumlu yönde değerlendirilmeyen, üretici becerilerden yoksun bireylerden oluşan toplumların gelişmesi daha zordur. Yarınları emanet ettiğimiz çocuklarımıza özgürlük tanımak onların yaratıcılıklarını artırmasına yardımcı olacak, sahip oldukları yaratıcılık buluşlara, buluşlar teknoloji ve üretime dönüşecek, sonuçta ekonomik anlamda kalkınma gerçekleşecek ve toplumun refah düzeyi yükselecektir.

Biz öğretmenlerin temel görevlerinden biri öğrenciyi hayata hazırlamak, yaşamı boyunca karşılaştığı problemlerle başa çıkma cesareti göstermelerini desteklemek, bu sorunlara karşı kalıcı çözümler üretmelerini sağlamaktır. Bu yüzden öğretmenin demokratik ve insancıl tutumlar göstermesi, sınıf içinde öğrencilere özgürlük tanıması, farklı ders yöntem ve teknikleriyle öğrencileri öğrenmeye hazırlaması, öğrenme sırasında öğrenci düşüncelerine ket vurmadan bilgi ve icatlara ulaşmada onlara doğru rehberlik etmesi öğrencilerin kendilerini geliştirmelerine, yaratıcılık becerilerini üst düzeylere çıkarmalarına yardımcı olacak ve öğrencilerin akademik başarılarının yükselmesinde önemli bir rol oynayacaktır.


Ahmet Canbaz Hakkında:

1987 yılında Denizli’de doğan Canbaz, ilköğretim ve orta öğretimini Denizli’nin Çal ilçesinde tamamladı. Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü’nden 2011 yılında mezun oldu. Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Tiyatro Topluluğu bünyesinde, birçok tiyatro oyununda görev aldı. 2015 yılında 9 Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümünde yüksek lisans programını bitirdi. Eğitim ile ilgili çeşitli sertifika programları ve konferanslara katılan Canbaz, 2018 yılında dünyadaki en büyük yaratıcılık organizasyonu olarak kabul edilen Destination İmagination Türkiye Denetim Kurulu Başkanı olarak seçildi. Ahmet Canbaz şu anda İTÜ GVO Özel İzmir Okulları’nda Türkçe Öğretmeni olarak görev yapmaktadır.