Submitted by halukgoksel on Wed 22/11/2023 - 14:01

Yayın Tarihi

Bu Yıl Ziller Daha Çok Fırsat Yaratmak İçin Çalsın

Yazar: Esin Yılmaz

17 Eylül sabahı için çok heyecanlıyım a dostlar. Bu dönem, mesleki yaşamım boyunca birçok hata yaptığımı ve hata yapmaktan korkmamak gerektiğini bilerek göreceğim öğrencilerimi.

15 yıldır bu mesleği yapıyorum, bir şansım olsa ve geçmişe dönebilsem sınıfın kapısını ilk defa açan Esin Öğretmene söylemek istediğim şeyler var. Sınıfı çocukların için hazırla, dersini süsle, öğrencilerini koşulsuz sev, onların neleri sevdiğini tek tek öğren. Bunlar, en büyük krizlerde bile kurtarıcın olacak. Dinle, ama gerçekten dinle! Saygı duymasalar da olur belki ama sen onlara saygı duy ve asla vazgeçme! Yalnızca bakma, gör! Ve en önemlisi lütfen etiketleme! Yıllar içerisinde öğrendim ki bir öğretmenin asli görevi, çocuğun kalbine dokunmak. Çünkü o dokunduğun kalp seni kabul ediyor, sana yer açıyor. Sen ne kadar gelişirsen o da gelişmek, büyümek için o kadar hevesli oluyor.

Yakında sınıfıma tekrar kavuşacağım ve her gün öğrencilerimden neler öğrenebileceğimi inanılmaz merak ediyorum. Her dersten birçok soru ile çıkıyor, yepyeni şeyler öğreniyorum. Teneffüsteki heyecanları, ilk ders ile son ders arası zamanın geçiş hızını… Eğer lütuf diye bir şey varsa, o da bu deneyimi her gün yaşıyor olmaktır benim için.

Yeni Meraklar

Her yeni eğitim-öğretim döneminde yeni yeni sorular ediniyorum, keşfediyorum. Bir çocuk niye numaradan gülümsesin örneğin, neden tepkilerini veremesin, niçin duygularını gizlemek zorunda kalsın? Geçen sene Şubat aylarında, kalbine dokunmaya çalıştığım tüm çocukların kahkahalarını duymak için kafa yorarken Öğretmen Ağı ile tanıştım.

Her dersten yeni sorularla çıkmaya devam ederken, dahil olduğum Ağ bana bu soruların kıymetini ve çözümün ne denli bu soruların içinde olduğunu göstermeye başladı. Sadece kendimi geliştirmekle kalmadım, yeni deneyimlerin getirdiği özgüvenle beraber sınıfıma her seferinde biraz daha güçlü, meraklı ve sabırlı girdim.

Hemen hemen her dersimde ‘öğretmenim bu ne?’ sorusunu duymaya çalışıyorum. Ne kadar soru sorarlarsa da, o kadar hızlı öğreniyorlar. Çocukların ne kadar merak ederse o kadar keyifli öğrendiğini keşfettim mesela. Çeşitli materyaller kullanarak dikkat çekmek ve gizem yaratmak hoşuma gidiyor. Bu materyaller bir çizim, bir obje ya da bir kelime olabiliyor. Esasında çoğunlukla hiçbir anlamı olmuyor o nesnenin, sadece onun üzerine düşünmelerini ve merak etmelerini istiyorum. Merak ettiklerinin peşinden kendileri giderlerse, bağlantıları daha rahat kuruyorlar, yeni deneyimler kazanma olasılıkları artıyor, belki de en önemlisi öğrendikleri bir o kadar kalıcı oluyor.

Yeni Dönem

Her yıl okulun ilk zili çaldığında eminim aynı heyecanı yaşıyoruz hepimiz. Yeni öğrenme yılı anlamadığımız kadar hızlı geçiyor; bazen çok yorucu bazen ise çok eğlenceli oluyor. Hani derler ya, ‘İşini çok sevenler hayatları boyunca hiç çalışmış olmazlar’, öğretmenlik de bir iş değil, yol bana göre. Ağzınızdan çıkan her kelimenin, dokunamadığınız her kalbin sorumluluğunu ömür boyu taşıyacağınız bir yol. Emekli olup kapatabileceğiniz bir bilgisayar değil çocuğun eğitim yaşamı. Ve siz ister sınıf öğretmeni olun; ister branş öğretmeni bu yaşamda o çocukların hayatındaki en büyük aktörsünüz.

Duygularla birleşen her anın unutulmadığı gerçeğinin hepimiz farkında isek, vermek istediğimiz her bilgi ve beceriyi duygular ile ilişkilendirmeyi unutmamalıyız sanırım. Bir sınıfın içinde ben ve onlar diye ayrılırsak, iki karşı kıyıdan çok da duyulmaz sesimiz. Biz olursak sınıfta, o kapıya hep koşarak gelirler diye düşünüyorum.

Öğrencilerimin sınıfa heyecanla, merakla gelmesini istiyorum. Mesleğimin kaçıncı yılında olursam olayım, onların neyi sevdiğini, nelerle ilgilendiğini; onlara dair bir şeyleri bildiğimi ve kendilerine yakın olduğumu fark etsinler, ‘aynı dili konuşuyoruz’ desinler istiyorum.

Bir Sınıf, Birbirinden Farklı Birçok İnsan

İlk gün girdiğimiz ilk sınıftan itibaren meslek hayatımızın sonunda kadar ülkemizde ya da dünyada olan her şeyin, öğrettiğimiz ve öğretemediğimiz değerlerin kaygısını yaşayan öğretmenler olalım istiyorum. Bu sınıftan akademik bilginin yanında, iyiliğin kıymetini, barışın kelimelerden öte olduğunu, can’a saygının bir sınırı olmadığını ve paylaşmanın eksiltmek değil çoğaltmak olduğunu bilerek çıksınlar istiyorum. Hiçbirimizin farklı olmadığını, dilimizi doğru kullanmazsak istemediğimiz hasarlar yaratabileceğimizi anlasınlar diye çabalıyorum.

Kendi adıma bunu yapabilmek için çabalıyorum, hatalarımdan öğreniyorum, yenilenmeyi kendime görev ediniyorum. Öğretmen Ağı gibi güçlü desteklerim var üstelik. Yargılamadan eleştirebilen, öğretmen olarak gelişmemin öğrencilerimin gelişimine de katkı sunacağını bilen, çok heyecanlanıp işleri birbirine kattığımda dahi beni sakinleştirip hedeften uzaklaşmamı engelleyen insanlar tanıdım Öğretmen Ağı sayesinde.

Bir sınıfta birbirinden farklı birçok insanız. Tepkilerimiz, isimlerimiz, öğrenme şekillerimiz, sevdiğimiz yemekler farklı… Farklılıkların farkında olacağımız, kapsayacağımız bir yıl olsun istiyorum.

Bu yıl ziller hep fazla iyilik yaymak, daha çok fırsat yaratmak için çalsın. Her girdiğimiz sınıfta adsız kahramanlar, mutlu çocuk izleri bırakalım, dikteyle değil beraber deneyimleyerek öğrenelim dilerim. Bu sene de hepimiz için hızlı ama bütünleyen, dolduran, değer katan bambaşka deneyimlerle dolu olsun!


Esin Yılmaz Kimdir?

1982 yılında Sinop’ta doğdu. 1999 yılında Sinop Anadolu Öğretmen Lisesi’nden, 2003 yılında da Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği bölümünden mezun oldu. Sinop’ta başladığı görevine bugün İstanbul’da Büyükçekmece Akademi Koleji’nde devam etmektedir. Halen Yıldız Teknik Üniversitesinde Sosyal Bilgiler Eğitimi alanında yüksek lisans yapıyor ve Auzef sistemi ile Sosyal Hizmetler bölümünde okuyor. 2018'de Öğretmen Ağı ile tanışan ve Ağın Değişim Elçilerinden olan Yılmaz, çevresinde, sınıfında değişim ve dönüşüm yaratmaya devam ediyor.

Yılmaz aynı zamanda Eğitimde Kalite İşbirliği Platformunda Eğitim Danışmanı. Dezavantajlı bölgeler ve çocuklar için farkındalık yaratmak adına projelerde ve sivil toplum örgütlerinde yer almaya çalışıyor, düşünme beceri ve oyun ile öğrenme, barışçıl ve kapsayıcı eğitim konularında derinleşmek istiyor.