Büyüyünce Çocuk Olmak İstiyorum
Yazar: Gamze Yatkın
Çocukken hep hayal kurardım. Büyüyüp kocaman işler yapacaktım. Hani hava soğuk diye dondurma almama izin vermemişti ya annem, büyüyünce kar yağarken dondurma yiyecektim. Ödevlerimi cuma akşamından bitirmeyip pazarın son saatlerine kadar sarkıtacaktım hatta yetiştiremeyecektim. Bahçedeki yemyeşil yapraklı kayısı ağacımızın dallarından şikayet eden komşuya asla kayısı vermeyecek üstüne bir de kapısının önüne çukur kazacaktım. Ayağı takılıp düşünce akıllanırdı belki. Ah, o dallarına huzurla oturduğum, derdime ortak sevincime eş olan kocaman gölgesi ile beni koruyup kollayan hayranı olduğum dut ağacım. Büyüdüğümde asla onu terk etmeyecek, ne olursa olsun ona zarar gelmesine izin vermeyecektim. Büyüyünce okulu asacak, beş yüz soru çözmem gerekiyor dediğim tüm kitapları yakacak, kendimi denizin kenarına atıp saatlerce oturacak ve güneşle konuşacaktım. Pembe panjur değildir belki hayalim ama duvarları sarı boyalı, yemyeşil bahçesi uçsuz bucaksız maviye el sallayan minicik bir evim olacaktı. Zaten çok insan koymamıştım bu hayallerime. Öyle olunca trafikte yoktu araba da. Kırmızı bisikletimle gidecektim mahallenin bakkalına. Büyüyünce babamın en sevdiği programı izleyebilmesi için ona kocaman bir televizyon anneme de hep istediği renkli salon takımını alacaktım. Anasınıfı öğretmenimi bulup bana en güzel karneyi verdiği için ona kocaman buketler hediye edecektim. Diyorum ya büyüyünce çok büyük işler yapacaktım.
Derken zaman geçti. Büyüdüm. Bir koşuşturmanın kucağına düştüm hem de. Görseniz nasıl bir telaş. Sabah güneş daha göz kırpmadan uyanmalar, kahve içmeye zaman bulamadan günü bitirmeler, yetişmeyen işler, bitmeyen dertler. Yarın şunu yapacağım, sonra bunu halledeceğim diye diye o günü hiç değerlendirememeler. Nerede anneme alacak olduğum o salon takımı? Annemi bile göremediğim, bir kere bile “Nasılsın?” diyemediğim o korkunç saatler. Büyüyünce çok büyük işler yapacaktım hani? Başkalarına yetmeye çalışmalar, kendimi kanıtlama derdim, “İnsanlar ne der?” telaşım, yaşamak için para lazım dayatması ve daha niceleri…
Büyüyünce çok büyük işler yapacaktım ya hani, vazgeçtim… evet evet hem de kocaman vazgeçtim. Büyüyünce çok büyük işler yapmak istemiyorum. Büyüyünce çocuk olmak istiyorum. Aynanın karşısına geçip, annemin en sevdiği bana üç beden geniş gelen bluzu giyip, elimde tarak dudağımda vişne rengi taşmış rujum ile şarkı söylemek istiyorum. Sabah tertemiz kar beyazı çorapla evde çıkıp ilk gördüğüm su birikintisinde belime kadar çamur olmak istiyorum. Yağmuru görünce kaçmak yerine daha çok yağmura koşmak istiyorum. Kestane şekeri için babamın paçasına yapışmak hatta pazarda elma şekeri için kendimi yerlere atmak, toza bulanmak istiyorum. Kiremiti taş ile ezip suyla karıştırmak ve çorba yapmak istiyorum. En güzel pastalarımı Denizli’nin en verimli toprağına su katıp kulak memesi kıvamında çamurundan yapmak istiyorum. Bakkala ekmek almaya diye gidip arkadaşlarıma çikolatalı gofret ısmarlamak istiyorum. “Bunu babana ver.” diyerek elime tutuşturulan mektupları zar zor heceleyen ağzımla yavaş yavaş okumak ve haberi yarım yamalak babama aktarmak istiyorum. Okuldan eve koştuğumda babamın arkasına sakladığı kırmızı bisikleti binmeye kıyamadığım için yatak odamda saklamak istiyorum. Öğretmenimin defterime yıldız çizeceğini düşünerek uykularım kaçsın istiyorum. Hem de sihirli kırmızı kalemi ile. Büyüyünce çocuk olmak ve gece yolculuğunda lambaları saymak istiyorum. “Ne derim?”, “Ne giyerim?”, “Saat kaçta giderim?” telaşlarından uzak, horoz şekerimle mutlu olmak istiyorum. Büyüyünce çocuk olmak ve ilk lunapark deneyimimi defalarca yaşamak istiyorum. Yollarda bağıra çağıra şarkı söylemek, sevdiğim çocukla aynı anda kalemimizi açamadık diye de ağlamak istiyorum. Büyüyünce çocuk olmak ve her şeye yeniden başlamak istiyorum. Büyüyünce çocuk olabilmek dileklerimle…
Gamze Yatkın Hakkında
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünden 2014 yılında mezun oldum. Denizli’de özel bir kurumda kurum müdürlüğü yapmaktayım. Çocuklarımla 9. sezona merhaba derken çocuklar için tasarlanmış etkinlikler ile atölyeler planlanlamakta ve her bir atölyeyi farklı mekanlarda uygulamaktayım. Aynı zamanda orff ritim, okul öncesi çocuklarına yönelik satranç ve akıl oyunları eğitmenliği ile ilgili çalışmalarımı tamamlayarak bu alanlarda rehberliğe devam etmekteyim. Çocuk Gazetesi içerikleri ile bir dönem çocuklara yönelik dijital içerik üretimine katkı sağladım. Şu an içerisinde bulunduğum kurumda işleyiş, program akışı, dönemin planlanması gibi konularında görev alarak çalışmalarımı sürdürmekteyim. Çocuklarla olmak, Ağ’ın bir parçası olarak kendimi geliştirmek benim için bir tutku. İyi ki çocuklar var ve ben iyi ki öğretmenim. Büyüdüğümde de öğretmen olmaya devam edeceğim.
Öğretmen Ağı; öğretmenlerin, meslektaşları ve farklı disiplinlerden kişi ve kurumlarla bir araya gelerek güçlendiği bir paylaşım ve işbirliği ağıdır. Ayrıntılı bilgi için tıklayın.