Submitted by halukgoksel on Wed 22/11/2023 - 14:01

Yayın Tarihi

İyi ki İçimdeki Özgüven Işığını Takip Etmişim

Yazar: Sabiha Ebcim

21. yüzyılda yaşıyoruz. Herkes sürekli öğrencilerin kazanması gereken becerilerden bahsediyor. Ama bu beceriyi tanımlamanın ötesine gidilmiyor ve bunu sınıf ortamına nasıl taşıyacağımız ile ilgili içeriği kimse üretmiyor. “Neden olmasın?” diyerek yaklaşık bir yıl ekip arkadaşlarımla birlikte Türkçe, İngilizce kaynak taradık. Sunumlar hazırlayıp birbirimize sunduk. Samanlıkta iğne aradık. Şu an ortaokulda her sınıf düzeyinde neredeyse her kazanımda içeriğimiz ve buna uygun planlarımız mevcut. Son bir yıldır öğretmen hizmet içi eğitim içeriği üretme çalışmaları yapıyoruz. Şimdi başladığımız 2017 yılına bakıyorum da bu özgüven önce bizi, sonra öğrencilerimizi ve okulumuzu değiştirdi. İyi de oldu. Sağlam adımlarla…

Yıllar önceydi… bizim okulda üstün zekâlı ve yetenekli öğrenciler için ilkokul vardı. O yıl ilkokulu tamamlayarak ortaokula başlayacaklardı ancak bizim okulda o öğrenciler için ortaokul yoktu. Üst yönetimle bir dizi görüşmeden sonra üstün zekâlı ve yetenekli öğrenciler ortaokulunun açılması için izinleri aldık ve okulu açtık. Ancak bu bölüm için üniversitelerin yetiştirdiği ortaokul öğretmenleri yoktu. Ortaokul branş öğretmenlerine kısa hizmet içi eğitimler vererek eğitim öğretim faaliyetlerine başladık. Birkaç haftada her öğretmen sırayla ağlayarak sınıftan çıkmaya ve görevi bırakmaya başladı. Çünkü üstün zekâlı ve yetenekli öğrenciler gerçekten farklı ve zordular.

Okul yönetim kurulu ile bu problemi nasıl çözeceğimizle ilgili toplantıya girdik. Toplantı esnasında işte o an ve bir anda “Ne bu özgüven?” sorusuna yakışır bir şekilde el kaldırarak Fen Bilimleri dersini kendimin yürüteceğini ve böylece diğer öğretmen arkadaşlara da örnek olacağımı söyledim. O yıl Fen Bilimleri dersini başarı ile yürüttüm. Hiçbir öğretmen sınıfı bir daha terk etmedi. Mesleğimin en unutulmaz ve özgüvenli yılıydı.

Tüm öğretmenler bilirler. Sınav sonuçları değerlendirilirken alışılagelmiş cümleler vardır. “Öğrenciler okuduğunu anlamıyor.”, “Okuma alışkanlığı oluşturmalıyız.”, “Türkçe öğretmenlerine topu atalım.” gibi. Bu cümlelerden hareketle yaklaşık 200 tane Türkçe öğretmeni ile bu okuma problemini ortadan kaldırmak için birebir görüştüm. Sayfalarca blog yazıları okudum ve yayınevleri ile görüştüm ve ortaya metin türünde, her dersin ayrı okuma kitabından, okuma becerilerini geliştiren etkinlik defterine kadar kocaman bir proje çıktı. Yukarıda bahsi geçen problem cümleleri yerine okuma kültürü kavramı geldi. “Ne bu özgüven?” sorusu bu kez cevabını çocuk edebiyatında buldu. İyi ki içimdeki özgüven ışığı ile bu soruların cevabını aramışım.


Sabiha Ebcim Hakkında

1981 Denizli doğumlu. Karadeniz Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri öğretmenliği mezunu. Özel bir okulda eğitim koordinatörü. Zamanını öğrencilerin eğitimine katkı sağlamaya ve öğretmenler için eğitim içeriği üretmeye harcayan bir eğitim aşığı. Eğitimde oyunlaştırma, öğretmen eğitimleri, eğitim danışmanlığı, çocuk edebiyatı ve okuma kültürü üzerine çalışmalar yapmaktadır. Eğitim ve öğretim üzerine hazırlık aşamasında olan bir blog sayfasının yazarları arasındadır.


Öğretmen Ağı; öğretmenlerin, meslektaşları ve farklı disiplinlerden kişi ve kurumlarla bir araya gelerek güçlendiği bir paylaşım ve işbirliği ağıdır. Ayrıntılı bilgi için tıklayın.