Submitted by halukgoksel on Wed 22/11/2023 - 14:01

Yayın Tarihi

Prematüre Dijital Öğretmenler

Yazar: Hasan Dirik

Duyulan geçmiş zamanı anlatırken kullandığımız zaman ekleri duyduğumuz ancak birincil olarak tanık olmadıklarımızı ifade eder. Kaynağı belli bile olmadan duyulan, birden bire patlayan ve yaygınlaşan, sevilen, akla çok yatkın olan ya da olmayan, yankı fanusumuzun içinde yer alan ve doğruluğunu çoğu kez sorgulamadığımız birçok şey doğru olmayabiliyor.

Parmaklarımızın ucunda sonsuz bilgiye erişme imkânı var. Bilgi toplumu dediğimiz ama çoğu zaman toplum olamadığımız, sadece bilgi yığınından ibaret kaldığımız zamanlardayız. Nitekim, Mart 2020’den beri 7’den 70’e hepimiz dijital öğretmenler olduk. Dijital öğretmenler derken, tam dijitalleşmiş öğretmenlerden bahsetmiyorum. Aksine, bir sabah kendini sınıf yerine bilgisayar başında bulmuş, sadece ekranla bakışan, ne yapacağını bilemeyen öğretmenlerden bahsediyorum. Prematüre doğmuştuk dijital dünyadaki eğitime. Aslında böyle olacağını bazılarımız öngörebiliyordu ama bu kadar erken olacağı çoğumuzun aklının ucundan bile geçmiyordu. Peki, böyle hızlı bir değişime hazır mıydık? Hepimizin tek bir cevabı olduğuna eminim. Çoğunlukla kısa sürede adapte olduk ama uyum sağlaması gereken, yalnızca bizler değildik.

Çocuklar; doğru bilgiye nasıl ulaşacağını bilmeyen hatta internetteki tüm bilgilerin doğru olmayabileceğini bile düşünmeyen, amasız fakatsız inanabilen, bir belge yazabilme, sunum hazırlayabilme, bir arama motoru kullanarak araştırma yapabilme, bir e-posta gönderebilme, interneti güvenli bir şekilde kullanabilme gibi temel becerileri kullanması gereken ama yanlış bilgi bombardımanı altında bilinçsizce ve kontrolsüzce ekrandan ekrana savrulan çocuklar ne yapacaktı?

Bir de veliler, bu dijitalleşen dünyaya onlar da uyum sağlamalıydı. Böylece çocukların da bu uçsuz bucaksız dünyada bilinçli bir şekilde ilerlemelerinde yardımcı olabilirlerdi. Bir şeyler yapmalıydık. Bu ihtiyaç, Teyit işbirliğini doğurdu. Yaklaşık bir sene süren buluşmalar, yazışmalar, dijital çalışmalar sonucunda öğrenci, öğretmen, veli olmak üzere üç ana odağı olan bir el kitapçığı tasarladık: “Eğitimde Eleştirel Dijital Okuryazarlık: Öğretmenden Öğretmene El Kitabı”.

Kitapçığın, çok büyük bir boşluğu dolduracağına en başından emindik. Peki, bu eleştirel dijital okuryazarlık neden gerekli? Gianfranco Polizzi; “Eleştirel dijital okuryazarlık, tüm yaş grubundaki insanların yanlış bilgiden korunması açısından çok gereklidir. Bununla birlikte eleştirel dijital okuryazarlık, sosyal katılımı desteklemesi, sivil ve politik güçlenmeyi sağlaması açısından da önemlidir” diyor. Aslında bizi buraya getiren de, bu zorunluluklar oldu.

Eğitimde Eleştirel Dijital Okuryazarlık: Öğretmenden Öğretmene El Kitabı’nın oluşturulmasında çok fazla emeği olan öğretmenler olarak, okullarımızda öğrenci ve meslektaşlarımızla, ayrıca ekranlarda ya da toplantılarda velilerimizle prototiplemeyi yaparken, ihtiyaçların beklediğimizin de ötesinde olduğunu gördük aslında. Ne kadar büyük bir ihtiyacı karşılayabileceğimizi, büyük bir açığı kapatabileceğini görmek büyük huzur verdi her birimize. Uzun lafın kısası eleştirel dijital okuryazarlığın, değişimin okulda, öğretmenle olduğuna inanan herkesin dünün gereklerinden uzaklaşıp, günün, hatta yarının gereklerine bir an önce bakmasını sağlayabileceğine inanıyorum.

*Bu yazının orijinali Eylül 2020-Aralık 2021 Öğretmen Ağı Faaliyet Raporu’nda yayınlanmıştır.


Hasan Dirik Hakkında

Dirik, 1982 Gökçeada doğumlu. Türkiye’nin farklı yerlerinde 16 yıl İngilizce Öğretmeni ve bir süre de idareci olarak çalıştı. Şu an hala Çanakkale’de bir devlet okulunda öğretmenlik yapmakta ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde Eğitim Bilimleri alanında doktora çalışmalarıma devam ediyor. Hasan Dirik aynı zamanda Öğretmen Ağı Değişim Elçisi.



Öğretmen Ağı; öğretmenlerin, meslektaşları ve farklı disiplinlerden kişi ve kurumlarla bir araya gelerek güçlendiği bir paylaşım ve işbirliği ağıdır. Ayrıntılı bilgi için tıklayın.