İyi ki Öğretmenim
Yazar: Hasan Dirik
Öğretmen, öğretmendir. Ücretlisi, sözleşmelisi, kadrolusu, atanamamışı, emeklisi yoktur. Tesadüfen ya da büyük bir tutkuyla olursunuz ama sonra hayatınızın merkezinde; çevrenizde bir bilen, danışılacak bir uzman, sabah gülümseyen bir yüz, gecesi ile gündüzü karışmış, kutsallık atfedilen ancak çoğu zaman kasım aylarının yirmi dörtlerinde hatırlanan kahramanlarsınızdır. Sonra mı…?
İlk öğretmen olduğumda diye başlayan klişeler gibi söyleyeyim ben de. İlk günü unutamam. Zira öğretmenlikte iyi olma halim o zaman başladı. “İyi” bir başlangıç demezsiniz belki ama benim öğretmenlik algımı değiştirdi desem. Genç bir öğretmendim. Öğretmenler kurulu toplantısı yapılacaktı okuldan sonra. Herkes “gereksiz” bu toplantıyı bitirip semt pazarına gitmeyi umuyor gibiydi, daha tecrübesiz öğretmenler hemen fark ediliyor, saygıyla diğer öğretmenleri gözlüyorlardı. “Yazman kim olacak, ben arkaya mı geçsem, acaba ne kadar sürer?” gibi mırıldanmalar da yok değildi. Müdür toplantıyı başlattığında bir an göz göze geldik, yanına çağırdı beni. Fısıldayarak:
“Hasan Bey sen ücretli öğretmensin, katılmayabilirsin.”
Öğretmen Lisesini kazandığımda içimde uçuşan kelebekler yeniden kanatlandı, ama bu sefer midemde uçuşmuyor, acıtıyorlardı. İğneleri batıyordu. Kelebekler arıya dönüşmüşlerdi, eşek arısına… Çok incinmiştim. O gün karar verdim, öğretmenliğin ücretlisi, sözleşmelisi, kadrolusu, atanamamışı yoktu. Öğretmen, öğretmendi. En azından benim için olmayacaktı. Sonra, yeni bir öğretmen gördüğümde ya da bir öğretmeni ilk defa gördüğümde hep gözündeki ışıltıya kat be kat ışıldayan gözlerle, umutla, gülümseyerek cevap verecektim. Her öğretmen iyi olacaktı, olmalıydı.
Sonra Nirvana'ya yükseldim, “kadrolu” öğretmen oldum.
Haşmetmeap! Ben öğretmenim ya hu!
Dezavantajlı bir bölgemizde köy okuluna atandım, hayallerimdeki gibi. Neler yapacaktım neler çocuklarla. Akademide öğrendiğim farklı yöntem ve teknikleri uygulayacak, yeni kapıları aralamalarını sağlayacak, yüzlerindeki gülümsemelere aşık olacaktım. Oldum da…
İyi olma hali sürekli miydi? Çıkışı olmayan bir iniş gördünüz mü? Beni de üzdüler ama ben kalplere dokundum, hayatları değiştirdim, gülümsemeler ektim, Fakir Baykurt’un dediği gibi “Öğretmen yalvarmaz, öğretmen boyun eğmez, öğretmen el açmaz, öğretmen ders verir.” dedim. Ders verdim. İlk gün ilk ders… Ayakkabıları çamurlar içinde, yanakları soğuktan pul pul olmuş, şubat soğuğunda bilye oynarken elleri çatlamış ve kanamış, sümükleri akan canım çocuklar. İşte o an anladım benim başarmam gereken farklı şeyler de var, öğretmen sadece öğretmen değildir. O an anladım: İyi ki öğretmenim.
Branşım gereği ikinci sınıftan on ikinci sınıfa kadar onlarca öğrencim oldu, belki yüzlerce… Hangisinde en iyi oldun derseniz, hepsini çok seviyorum ama ilkokul çocuklarının ilk yabancı kelimelerle tanıştıklarında, teneffüste, öğretmenler odasında dinlenirken kapıyı açıp “hello” demeleri yok mu… Bahçede nöbet tutarken iki ceketimin kollarının çocukların çekiştirmelerinden tamamen yırtıldığı konusuna hiç girmeyeyim. İşte öğretmenin en iyi olma hali bu değil mi? Sevgi, karşılıksız sevgi…
Bir de ilk öğretmenlik yıllarındaki arkadaşlıklar var tabi. Herkes genç, herkes idealist, herkes kararlı. Öğle aralarında öğrencilerle yapılan voleybol maçları, taşımalı öğrencilerle yenilen kurtlu yemekler. Okuldan sonra arkadaşlarla evlerimizde buluşmalar, sosyalleşmeler, gayri resmi zümre toplantıları, -ki biz onları böyle adlandırmıyorduk, sadece okulda olup biteni konuşuyorduk- yakın şehirlere küçük geziler… Farklı yerlere, farklı insanlarla savrulmuş olsak bile, hala devam eden, hiç bitmeyecek arkadaşlıklar…
Demem o ki; öğretmenlik bir meslek değil, bir karakterdir. Kişinin iyi olma, çocuğun iyi olma, ailenin iyi olma, toplumun iyi olma halidir. Her öğretmen iyidir ve son tahlilde her öğretmen “iyi ki” der, siz onları yirmi dört kasımlarda hatırlasanız ya da hiç hatırlamasanız bile.
Hasan Dirik Hakkında
Dirik, 1982 Gökçeada doğumlu. Türkiye’nin farklı yerlerinde 16 yıl İngilizce Öğretmeni ve bir süre de idareci olarak çalıştı. Şu an hala Çanakkale’de bir devlet okulunda öğretmenlik yapmakta ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde Eğitim Bilimleri alanında doktora çalışmalarıma devam ediyor. Hasan Dirik aynı zamanda Öğretmen Ağı Değişim Elçisi.
Öğretmen Ağı; öğretmenlerin, meslektaşları ve farklı disiplinlerden kişi ve kurumlarla bir araya gelerek güçlendiği bir paylaşım ve işbirliği ağıdır. Ayrıntılı bilgi için tıklayın.