Bir Süper Gücüm Olsaydı Kalıpları Yıkardım
Yazar: Burcu Demir
Geçtiğimiz Yaz Buluşması’nda Öğretmen Ağı Yaz Buluşması Çalışma Ekibi’nde yer alan bir Değişim Elçisi ve öğretmen olarak bu yazıyı yazmasam olmazdı, içim içimi yer bitirirdi diye düşündüm ve başladım yazmaya. Öncelikle yaz buluşmasını kaçıranlar için şu sıralar pek bir gündemde olan “Öğretmen İtibarı” konusuna dikkat çekip, bu konuda sesimizi duyurmak istediğimizi belirtmek isterim. Pandemi sürecinde bazı durumlarda insanların öğretmenlik mesleğine karşı empati geliştirdikleri görülürken, bazı durumlarda ise belki de geçmişten beri süregelen belli başlı sebeplerle özellikle kalıp yargılara sığınarak karalama kampanyaları başlattıkları görüyorum. Üzücü ve yorucu bir durum. Öğretmen Ağı’na ise bu konuya sessiz kalmadığı, bizleri cesaretlendirip aynı zamanda yalnızlık hissini bir kere bile hissettirmediği için bir öğretmen ve Ağ’ın bir parçası olarak teşekkürü borç biliyor, bu konuda biraz da kendi düşüncelerimden bahsetmek istiyorum.
“Öğretmen süper kahraman değildir.”
Öğretmen hatalar yapar ve bu hatalar da kutlanabilir pek tabii ki. Hata yapmayan öğretmen, hataları değiştirip dönüştürmenin ne kadar harika bir his olduğunu nasıl anlayabilir? Biliyorum ki ben, anlayabildiklerim kadar zihninizde yer edinebilirim. Duygu, öğretmenin anahtarıdır. Gizemli bilgi okyanusuma ulaşabilmeniz için ayakkabılarınızı çıkarıp, önyargısız mayolarınızı giyebilirsiniz. Hazır mısınız?
Öğretmenin özel hayatı vardır. Üzüldükleri, yoruldukları, heyecandan tir tir titredikleri durumlar vardır. Eskiden tahta fobisi olan bir öğretmen olarak söyleyebilirim ki, mesleğimizin en güzel yanı çocuk gülümsemesidir. Bir çocuk karşınızda saatlerce kahkaha atsın, siz onu görmezseniz neye yarar? Bir süper güç varsa dünyada eğer, bir çocuğun gülümsemesine eşlik edebilmektir bana kalırsa. O zaman cesaretlenir işte insan. Tahta fobisi falan kalmaz. Hiçbir zaman yıldızları hedeflemekten korkmadım. Korkmamalı zaten insan kendi yıldızlarından. Sınıfım ise benim mucizem, sınıfım ise benim bir tiyatro sanatçısının “sahne tozu” olarak nitelendirdiği evrenim. Yıldızlara ulaştığım yer! Şu an hala bir öğretmensem, sınıf tozunu bir güzel yuttuğumdan sebeptir. Fakat sınıfla ilgili bir şey daha söylemem gerekirse, sınıfın, sadece dört duvar içerisinde insanlara “gri” hissettiren bir kutucuk olmasına hiç mi hiç gerek yok. Öğrenci varsa orası sınıftır zaten. Bazen bahçe, bazen gerçekten hayallerimizle güzelleştirdiğimiz bir dört duvar, bazen zoom ekranında dans eden öğrenciler…Fark eder mi? Yani, demem o ki aslında sevgili bunu okuyan; “Sınıf tozu önemli, itinayla yutunuz!”
Bir diğer konumuz, benim böyle konularım vardır. Kafamı taktığım, kafa yorduğum, yorulduğum, geliştiğim konular. Kafaya bir şeyler takmalı insan. Her neyse ne diyorduk; Her insan öğrendiği kadar, öğrettiği kadar dünyayı güzelleştirmez mi sizce de? Merak duygusunun büyüdükçe eksildiğini düşünüyorum. Birçok bilimsel makalede de bununla ilgili bir sürü bilgi bulabiliriz aslında. Çocuk çok merak eder, soruları sevgili büyüklerin canını artık sıkmaktadır. Çocuğa bağırırlar ve çocuk der ki “Merak etmek kötü bir şey mi?” Bilindik hikaye. Birçok örneği olan kabataslak bir hikaye. Merak yoksa, mutsuzluk vardır sevgili bunu okuyan. Duyuyor musunuz bilmem ama demem o ki; “Merak duygunuza sahip çıkınız!”
Öğretmen sabırlıdır. Yanlııııış!
Öğretmen öğrenendir. Bingo!
Öğrenme varsa o yollardan geçerken bazen sabırlı olmak gerektiğini bilen bir yön gösterici olabilir insan. Ama öğretmen, insandır. İnsan bazen de sabırsızdır değil mi? Eğer bir gün kalıp yargılardan arınıp biri bana derse ki, “Sen öğretmensin. Peki madem elinde sadece bir adet sınıfın var diyelim. O sınıfı en çok nelerle doldurmak isterdin?” Yani aslında, kocaman bir sınıf bohçamız olsaydı. İçerisinden neler çıkardı ey Burcu öğretmen?
Sevgi, saygı, yaratıcılık, oyun, merak, empati, doğa ve tabii ki Öğretmen Ağı öğretmenleri ve Kolaylaştırıcı Ekibi çıkardı diye düşünüyorum. Bu aşırı zengin anlamlara denk düşen sözcük ve sözcük öbeklerinin var olduğu bir sınıf ile dünyamızı kurtarabilirdik. Yeni bir sürü şey keşfeder, mutlulukla dans ederdik. Birbirimize öğrettiklerimizi dünyanın her bir yanına duyurur, değiştirirdik kökten her şeyi. Belki de değiştireceğiz ya da zaten değiştirmeye başladık. Kim bilir?
Peki “Otur, devlete atan. Sırtını devlete daya(!) Mis gibi tatiliniz var. Yata yata para kazanıyorsunuz.” diyenler bu fırsatlara sahip olsaydı? O zaman ne olacaktı? Bunu düşünmek bile istemiyorum ve “Dünyayı sen mi kurtaracaksın?” diyenlere inat diyorum ki “Belki de kurtaracağım. Belki de her şey tam da burada başlayacak. Belki de “Dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak her şey!” Sonrası iyilik. Sonrası güzellik. Sonrası olmak istediğimiz değişim olabildiğimizde gerçekleşen her bir şey.
Aslında söylenecek çok şey var, söyleyeceğim. Yapılacak çok şey var, yapacağım. Yapacağız. Söyleyeceğiz. Zamanla, kalıpları da yıkacağız. Birlikte sevmeyi de öğreneceğiz. Belki de… kim bilir… yine de herkese beni okuduğu için teşekkür ederim, sağlıcakla kalın.
Nice öğrendiğimiz, öğrettiğimiz, yaratıcılığımızı kaybetmediğimiz, sınıf tozu yuttuğumuz ve Öğretmen Ağı’nın var olduğu günler dileğiyle…
Burcu Demir Hakkında
2018 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği bölümünden mezun oldu. İstanbul Drama Sanat Akademisi’nde MEB Onaylı Yaratıcı Drama Liderliği eğitimi almakta, çalıştığı okulda Sosyal Bilgiler Bölüm Başkanı olarak çalışmakta, Öğrenme Tasarımları bünyesinde gönüllü, Paylaşım Zirveleri’nde ise İçerik ve İletişim Koordinatörlüğünde komite üyesi olarak yine gönüllülüğe devam etmektedir. Masal terapisi ve hikaye anlatıcılığı, eğitim ve öğretimde hikayeleştirme, eğitimde teknoloji, eğitimde oyunlaştırma alanında çalışmalar yapmaktadır. Daha öncesinde Tüm Üstün Zekalılar Derneği’nde atölye ve Gençlik ve Sporluk Bakanlığı onaylı STEM çalışmalarında gönüllü olarak yer almıştır. Öğretmen Ağı Değişim Elçisi olarak yeniliklere, güzelliklere, öğrenmeye, gelişmeye, geliştirmeye ve oyun oynamaya her zaman devam etmeyi düşünüyor.
Öğretmen Ağı; öğretmenlerin, meslektaşları ve farklı disiplinlerden kişi ve kurumlarla bir araya gelerek güçlendiği bir paylaşım ve işbirliği ağıdır. Ayrıntılı bilgi için tıklayın.