Submitted by halukgoksel on Wed 22/11/2023 - 14:01

Yayın Tarihi

Takımyıldız Topluluğunun İlk Durağı: Velinin Rolünü Yeniden Düşünmek

Yazar: Zeynep Hancı

Öğretmen Ağı’nda Değişim Elçileriyle, Ağ’a takılmış tüm öğretmenlerle ve farklı mesleklerden paydaşlarla çıktığımız pek çok farklı yolculuk var. Bu yolculukların hepsinin yolları, durakları, manzaraları, inişleri, çıkışları, molaları; farklı sohbetlerle, arkadaşlıklarla, ilham alınan anlarla ve paylaşımlarla dolu. Bu yazıda bahsetmek istediğim yolculuk ise ilk kez çıktığımız, hem Öğretmen Ağı hem de Yaratıcı Problem Çözme için önemli bir yeri olan Takımyıldız Topluluğu’nun hikayesi.

Hikayeye başlarken, önce topluluğun arka planını oluşturan Yaratıcı Problem Çözme (YPÇ) Topluluğu ve Programı’ndan da bahsetmek isterim. YPÇ Programı, içeriğini ve sürecini öğretmenlerle birlikte oluşturduğumuz ve her geçen gün iyileştirerek oluşturmaya devam ettiğimiz; Tasarım Odaklı Düşünme metodolojisinin “öğretmencesi”ni kullandığımız, yaratıcı bir problem çözme metodolojisini öğrendiğimiz, farklı bakış açılarını keşfettiğimiz bir program. 2018 yılından bu yana sürdürdüğümüz program, sosyal medya kanallarından takip eden kişilerle, program katılımcılarıyla, katılımcılara grup çalışmalarında rehberlik eden deneyimli öğretmenleriyle ve programı yürüten yürütücü öğretmenleriyle yıllar içinde büyüyerek kocaman bir topluluk oldu: YPÇ Topluluğu. Bu topluluk katılımcıların bir sonraki programda deneyimli öğretmen olmasıyla, deneyimli öğretmenlerin bir sonraki programda yürütücü öğretmen olmasıyla kendini yeniledi; birbirinden öğrenme metoduyla kendi kendini sürdürülebilir kıldı.

Pandemi döneminde de dijitale taşınan Adım Adım YPÇ webinarlarıyla, mini atölyeleriyle, adhokratik topluluklarda kullanılan adım ve prensipleriyle ve Yaratıcı Özgüven Festivali ile hayat bulmaya devam etti. Tüm bunların yanı sıra topluluğa yeni bir soluk olan programımız ve topluluğumuz ise “Takımyıldız”dı.

Topluluğa katılan öğretmenlerle birlikte programın ve topluluğun ismini “Takımyıldız” koyduk. Çünkü, toplulukta yer alan Türkiye’nin farklı şehirlerinden katılan ve birbirlerinden güç alan öğretmenlerin de olduğu gibi takımyıldızlar da birbirine oldukça uzak mesafedeydi ve bir araya geldiklerinde daha da parlayarak insanlara rehberlik ediyorlardı.

YPÇ Programlarından farklı olarak bu programın katılımcıları daha önce ilk defa katılan öğretmenlerden değil; YPÇ Topluluğunun en küçük halkasından, YPÇ Programı’nın Eğitici Eğitimi’nden geçen ve YPÇ Programını bizzat yürütmüş olan Değişim Elçisi öğretmenlerden oluşuyor. Programın bir diğer farklılaşan noktası ise Programın amacı. Tasarım Odaklı Düşünme metodolojisini öğrenmek değil; metodolojiyi kullanarak eğitim ekosistemindeki sorunlara etkili ve kalıcı çözüm önerileri getirmek ve üretilen çözümleri yaygınlaştırmak.

Metodolojiyi öğrenmenin ve deneyimlemenin bir adım ötesine giderek, odaklandığımız alanda gündemi dönüştürecek bilgi üretmek, yaratılan çözümleri uygulamak, test etmek ve bu çözümlerin etkisini takip etmek için 13 Değişim Elçisi; Besime Büşra Karakoyun, Çölban Dayıoğlu, Esin Ekinci, Gizem Ok Uluçay, Gökhan Atik, Gözde Uysal, Gülnaz Bekar, Meriç Dönmez, Neriman Dorukan, Özlem Ünal, Sedanur Ünlüoğlu, Sena Sezen Tulumoğlu ve Sevilay Eş Şengül ile birlikte uzun soluklu bir yolculuğa çıktık.

Peki odak noktamız neydi?

Pandeminin ilk günlerinden bu yana, çeşitli deneyim paylaşımlarında öğretmenler sıklıkla şunu dile getirdi: “Hepimizin eğitimde rolleri değişti, sorumlulukları dönüştü. Eğitimi yeniden düşünmemiz lazım.” Takımyıldız sürecinde de bu ihtiyaca yönelik olarak odak noktamızı “Bugünün Bakış Açısıyla Eğitimi Yeniden Düşünmek” olarak belirledik. OECD Back to the Future of Education raporundan da yola çıkarak gelecek tahayyülümüz çocuğu merkeze alarak eğitimi yeniden düşünmek oldu. “Peki, eğitimi yeniden düşünürken çocuğu odağına alan bir ekosistem anlayışı yaratmak için ne yapabiliriz?” diye sorduğumuzda velilerin rolünü yeniden düşünmeyi, öğretmenlerin rolünü yeniden düşünmeyi ve öğrenme ortamlarını yeniden düşünmeyi 3 ana başlık olarak belirledik. 2020’nin sonbaharında başlayarak Haziran 2021’de vardığımız ilk durağımızı böylece velinin rolünü yeniden düşüneceğimiz bir Takımyıldız olarak belirledik.

Neden çocuk merkezli eğitim için velinin rolünü yeniden düşünmeye ihtiyaç duyduk?

Türk Dil Kurumu’nda, “veli” kelimesinin anlamı “Bir çocuğun her türlü durumundan ve davranışlarından sorumlu kimse. Ermiş, eren, evliya.” olarak tanımlanıyor. Bu tanım bizlere oldukça çarpıcı geldi ve tanımı da dahil olmak üzere eğitimin önemli aktörlerinden biri olan veliyi, bulunduğumuz şartlarda farklı rollerini, farklı tanımlarını yeniden düşünmek istedik.

“Mevcut durumda veli kendi rolünü nasıl tanımlıyor?” sorusuna beyin fırtınası yaptığımızda yeterli hissetmeyen, sorumlu, yönlendirici, mükemmeliyetçi, koruyucu, kontrol eden, tüm sorumluluğu alan, endişeli, suçlu veya suçlayıcı gibi anahtar kelimeler ortaya çıktı. “Çocuğu odağına alan bir eğitim anlayışında velinin rolü ne olmalı?” diye düşündüğümüzde ise ortaya çıkan tablo; kolaylaştırıcı, rehber, destekleyici, sorumluluk alan, paydaş, işbirlikçi, alan açan, yoldaş, fırsat veren, yanında olan, çocuğun ihtiyacını duyan vb. kavramlarla farklılaştı.

Bu kadar çok kavramı bizlere çağrıştıran farklı roller ve tanımlar atfedilen “veli”nin rolüne, pandemi dönemiyle birlikte bir nevi öğretmenlik rolü de eklendi. Çünkü bir gecede sınıf tanımı değişti. Dijitalleşen eğitim ortamlarıyla birlikte veli de sınıfın içinde yer alabilen bir paydaş oldu. Veliler, çocukların derslerine, sınıflarına, öğretmenlerle ve akranlarıyla ilişkilerine doğrudan tanık olmaya; eğitim öğretim dünyasına doğrudan temas etmeye başladılar.

Bu değişimlerle birlikte, veliler ve öğretmenlerin sorumluluk paylaşımlarını yeniden düşünmek, bilgi aktarımıyla sınırlı kalmayan bir ilişki tasarlamak, velilerinin öğrencilerin gelişimindeki rolünü güçlendirmek üzere beceriler kazanmalarını desteklemek, bir öğrenme ortamı olan evde veli ve çocukların iletişim ve ilişkilerini güçlendirmek, öğretmenlerin veli/ velilerin öğretmen algılarını dönüştürmek gibi karşımıza pek çok fırsat çıktı.

Bu fırsatı takip ederek, “Çocuk merkezli eğitimi güçlendirmek için velinin rolünü nasıl yeniden tanımlayabiliriz?” sorusu çatısı altında öğrencilerle, velilerle, öğretmenlerle, sivil toplum çalışanlarıyla, akademisyenlerle anketler düzenledik ve birebir derinlemesine görüşmeler yaptık.

Yaptığımız araştırmalarla birlikte, çocuk merkezli bir eğitimi güçlendirmek için çocuklarının ve velilerin ihtiyacını, duygularını, düşüncelerini anlamak; tüm bunları anlayabilmek için de özneler arasındaki tanışıklığın artması içgörüsüne ulaştık. Çünkü velilerin özellikle vurguladığı noktalar, “Çocuğumu daha çok tanıyabilmek isterdim.”, “Ben çocuğumun ilgi ve becerilerini bilemiyorum; aslında bilsem eğitimine de daha destek olurum.”, “Çocuğumun asıl ihtiyaçlarını, duygularını bazen anlayamıyorum, vereceği tepkilerini tahmin edemiyorum.”, “Çocuğumun da beni tanıması için fırsatlar yaratamıyorum.” oldu.

“Veliler ve çocukların tanışıklığını artırma ihtiyacı” ile sorumuzu yeniden tanımladık. Problemin altında yatan sebebi ve ihtiyacı yeniden tamamlamızla birlikte üzerine onlarca çözüm geliştirebileceğimiz yeni sorumuz ortaya çıktı: “Veli ve çocuk tanışıklığını çocuğun kendisini tanımasına alan açacak şekilde nasıl yeniden tasarlayabiliriz?”

Bu soruya çözüm olarak, Takımyıldız Topluluğu velilerin ve çocukların birbirlerinin duygularını, ihtiyaçlarını, davranışlarını, ilgi ve becerini daha iyi tanıyabilecekleri “Veli ve Çocuk Tanışıklığı” kitapçığını oluşturdu. Kitapçığı iyileştirmek adına, Öğretmen Ağı Değişim Elçilerinden oluşan Çevrimiçi PDR Topluluğundan, Ebru Aktan Acar’dan ve Tülin Şener’den uzman görüşü ve geribildirimler aldık. Ardından kitapçığımızı sahada 53 veli ve çocukları ile test ettik. Geribildirimlerini ve yorumlarını toplayarak güncelledik.

“Kitapçık ergenliğe giren ve her geçen gün uzaklaşıyoruz diye kaygılandığımız kızımla ilişkimize yardım seti gibi geldi. Özellikle eşimde farkındalık yarattı.” — Anne, Ankara

“Akşam yemeğinde birbirimizi tanıma soruları sorar olduk. Birbirimizi kendimizden daha iyi tanıdığımızı fark ettiğimiz anlarla da karşılaştık. Kitapçık, mutlu aile rehberimiz oldu.” — Anne, İstanbul

“Verilen etkinlikler, ailemizde zaten süregelen etkileşimlere katkı sağladı. Diğer veliler için de bir farkındalık yaratacağını düşünüyorum.” — Baba, İstanbul

6 Haziran günü Ali Osman Arabacı, Buket Sönmez, Çiğdem Tongal, Melike Ergün, Tülin Şener, Yeliz Düşkün’ün çocuklarla yapıcı iletişim, söz hakkı, çocuk katılımı, duyguların ve tanışıklığın önemi, eğitim politikalarında veliler ve tansiyon alanları, okul ve velinin işbirliği, dijital veli olmanın önemi ve avantajları, sosyal medya ve dijital tanışıklığa da temas eden açılış konuşmalarıyla ve 13 Değişim Elçisi öğretmenle birlikte Takımyıldız Topluluğu’nun hikayesini ve kitapçığımızı katılımcı öğretmenler, veliler, eğiticimciler ile birlikte paylaşmak için bir araya geldik.

Yolculuğumuz deneyim paylaşımlarıyla, paydaş işbirlikleriyle, öğretmenlerle ve velilerle düzenleyeceğimiz atölyelerle devam edecek. Veli-Öğrenci Tanışıklığı Kitapçığı’na ulaşmak için buraya tıklayabilir, Takımyıldız Topluluğu’ndan Esin Ekinci ve Gökhan Atik’in konukluğunda topluluğun hikayesi, kitapçığın ortaya çıkışı ve içeriğiyle alakalı pek çok detayın paylaşıldığı Öğretmenin Sesi podcast serisinin yeni bölümünü buraya tıklayarak dinleyebilirsiniz.

Zeynep Hancı Hakkında

2018 yılında Boğaziçi Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü’nden mezun oldu. Erasmus programı kapsamında gittiği Utrecht Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi’nde çeşitli sosyal sorumluluk projelerinde yer aldı. Anne Çocuk Eğitim Vakfı’nda, TED Rönesans Koleji‘nde Psikolojik Danışman olarak stajlarını gerçekleştirdi. 2018 Ağustos ayından bu yana Öğretmen Ağı’nda Ağ Etkileşim Sorumlusu olarak çalışıyor. Yaratıcı Problem Çözme, Tasarım Odaklı Düşünme, kapsayıcı eğitim, sosyal duygusal öğrenme, toplumsal cinsiyet, dijital kolaylaştırıcılık başta olmak üzere farklı konularda faaliyetler yürütüyor. Hobi olarak resim, illüstrasyon, küçülen kağıt ve polimer kil ile ilgileniyor.


Öğretmen Ağı; öğretmenlerin, meslektaşları ve farklı disiplinlerden kişi ve kurumlarla bir araya gelerek güçlendiği bir paylaşım ve işbirliği ağıdır. Ayrıntılı bilgi için tıklayın.