Çar, 11/22/2023 - 14:01 tarihinde halukgoksel tarafından gönderildi

Yayın Tarihi

Yargıç Frank Caprio

Yazar: Prof. Dr. Süleyman İnan

İlk işi öğretmenlik olan Yargıç Frank Caprio, işinde ehil öğretmenlerin eğitim dışındaki alanlarda başarılı olduğunu gösteren örneklerden biri olarak dikkat çekiyor.

Birkaç yıldır sosyal medyada onun videoları popüler oldu, özellikle yaşlı baba-oğul arasındaki yargı kararından sonra. Hatırlayalım, 96 yaşında bir adam, okul bölgesinde hız limitini aştığı için mahkemeye çıkartılır. O da ifadesinde, 63 yaşında engelli olan oğlunun kan testini yaptırmak için gerekli durumlarda araba kullandığını ve hız yapmadığını söyler. Düşünsenize, yargılanan 96 yaşında bir adam, onun oğlu da 63 yaşında. Yargıç Frank da “Sen iyi bir adamsın. Ve hâlâ -bu yaşta- oğluna sahip çıkıyorsun.” der. [1]

2017’den beri dolaşıma sokulan Yargıç Frank’in kimi videoları şimdilerde 500 milyon izlenmeye ulaştı. Toplam sosyal medya görüntülenmeleri ise 2 milyarı aşmış görünüyor. [2] Merhametli içtihatları, mizahi yaklaşımları ve keskin zekâsı ile kalpleri kazanır, Yargıç Frank. Onun iyi niyetli kararları, gözleri yaşartmaktan kahkahalara kadar duyguların ikizler burcunu yaşatır.

ABD dışındaki hayranlarının “Joe Amca” dedikleri iyi kalpli Yargıç Frank’i internet fenomeni yapan bir televizyon programı aslında. 1988’de ABD’nin doğusunda yer alan Rhode Island eyaletinin en büyük şehri Providence’nin yerel televizyonunda önce geç saatlerde yayınlanan Caught in Providence (Providence’de Yakalandı) adlı bir programda mahkeme görüntüleri yayınlanır[3]. 2000’ler başında tekrar ve 2015’ten sonra ise bir kez daha yerel kanalda bu program yayınlanmaya devam eder. Başta yalnızca kendi şehrinde ünlü olan Frank, 2017 sonrasında internet aracılığı ile dünyaca bilinen bir figür haline gelir. Özellikle Facebook ve YouTube’daki (şimdi Tik Tok’taki) görüntüler, kısa ve etkili klipler halinde yayılırken, onunla mahkemelerin “insani” yüzünü görürler.

Bir şeyin altını çizelim. Frank, bir Belediye Mahkemesi Yargıcı. ABD’de ve bazı ülkelerde böyle bir sistem var. “Şehir Mahkemeleri” de denilen Belediye Mahkemeleri, Belediye Meclisi Yönetmeliği uyarınca herhangi bir belediye kurallarının ihlali konusunda yargı yetkisine sahiptirler. Trafik, park cezaları, sokak hayvanları, hız cezaları, adli suçlar ve küçük kabahatler için davalar görülür. O yüzden yargıçların, daha insancıl karar vermesi zor olmaz. Tek başına Yargıç Frank’in videoları, ABD yargısının barışsever imajını pekiştiriyor görünebilir ancak ABD adalet sistemi hakkında her şeyi ile bir fikir verdiğini söylemek kolay değil.

Televizyonda görülen mahkeme gerçek mi? Elbette, gerçek. Gizli kamera yok. Profesyonel kameralar mahkeme salonunun belli yerlerinde görünür şekilde yerleştirilmiş. Mahkemeye gelenlere, kamera çekimi isteyip istemediği soruluyor ancak programı izleyenlerin çoğu bunu umursamıyorlar. Ne de olsa duruşmalar açık. Kimileri, programın bir zaman sonra popülerleşmesinden sonra “şovun” bir parçası olma isteği duymuş olabilirler, o başka!

Yargıç Frank’e göre programın çok ilgi görmesinde tüm dünyada hükümet kurumlarının insanların ihtiyaçlarını karşılamadığı ile ilgili inancın olduğunu söyler. Onun kararlarında bireyin lehinde olmak vardır. Ona göre, siyasal otoritelerin bireye göre muazzam bir gücü var. Frank’in temel yaklaşımı şudur: Suçlandığınız için ceza almanız gerekmez. Kişileri, suç ortamına iten belirli şartlar olmuş olabilir. Bu yüzden onlara hüsnü zanla (benefit of the doubt) yaklaşır. Sanıklara, davranışlarını açıklama şansı verir ve bu, onun empatik kararlar almasına yarar.

Kim peki, Frank Caprio? Aslında eski bir sosyal bilgiler öğretmeni[4] (benim üniversitede kadromun bulunduğu yer de bu bölüm). Burada biraz durmak isterim. Bir lisede tarih ve vatandaşlık dersleri verir. Bu bilgi altyapısının, onun yargıç olduktan sonra karakterini etkileyeceğini belirtelim. Onu dikkatle izleyenlerce dilinin altındakinin sosyal adalet, eşitlik, temel vatandaş hakları, tarihi bilinç gibi kavramların olduğunu fark eder ve bunlar belli ki onun sosyal bilgiler harcından gelir. Şu söz, bir röportajda ona ait: “Birisinin hasta olup olmadığını, annelerin ölüp ölmediği ve çocukların aç olup olmadığını dikkate almalıyım. Cübbemin altına rozet takmıyorum, cübbemin altında bir kalp taşıyorum.”

Yargıç Frank’in yine karakteristik bir yanını sosyal bilgiler müktesebatına bağlarsak onun savaş gazilerine özel bir yakınlığı olduğunu söyleyelim. Vietnam ve İkinci Dünya Savaşı gazileri… örneğin, bir hız cezası davasında daha sonra Vietnam’da 16 ay hizmet ettiğini söyleyen Elmer adında bir adam elinde bir bastonla Frank’in mahkeme salonuna girer. Elmer, ifadesinde birkaç gün önce bir araba kazası geçirdiğini ve sırt ağrısı nedeniyle kötü bir gün yaşadığını söyler. Frank, Vietnam gazilerinin karşı karşıya kaldığı haksız muameleyi hatırlattıktan sonra cezayı iptal eder ve ona hizmeti için minnetini sunar[5].

Yargıç Frank’in bir özelliği de göçmenlere ve azınlıklara gösterdiği müsamahadır. Bu açıdan “Amerikan rüyasının” vücut bulmuş kişisi gibidir. Frank’in kişisel hikâyesine odaklandığınızda onun göçmen bir aileden geldiğini anlıyorsunuz. Ailesi İtalya’dan Rhode Island’a göç etmiştir. Babası tezgâhta meyve-sebze satmış; Frank da aileyi desteklemek için bulaşık yıkamış, ayakkabı boyayarak ailesine destek olmuştur. Önce Providence Kolejinde siyaset bilimi okumuş olan Frank, sonra öğretmenlik yapmıştır. Bu arada Boston, Massachusetts’teki Suffolk Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde gece kurslarına katılmıştır. Öğretmenliği sayesinde de öğrenim ücretlerini ödemesi kolaylaşmıştır. 1965’te biten hukuk öğreniminden sonra çeşitli delegelikler ve kurul üyelikleri yapmış ve en son, 1985’ten sonra Providence Belediye Mahkemesi Yargıcı olarak görev yapmıştır.

Frank, şimdi 87 yaşında ama Belediye Meclisi onu 6 kez baş yargıç olarak atar ve iki sene öncesine kadar televizyon programında boy göstermeye devam eder. Bu yaşında babasının adına kurduğu fon ile okullu çocuklara burs sağlamaya devam eder. Topluma hizmet işleri takdir görür; örneğin 2016’da Rhode Island Üniversitesinde Kamu Hizmeti fahri doktorası ona verilir. Frank, ayrıca, işinde ehil öğretmenlerin eğitim dışındaki alanlarda başarılı olduğunu gösteren örneklerden biri olarak dikkat çeker. Onun altın kuralı, en küçük şeyin bile birinin hayatını değiştirebileceği inancı öğretmenler için de ilham olur. Mahkemede aldığı kararlarla insanların adalete inanmasını sağlaması da kayda değer eğitsel bir not. Dahası, insanın iyi olanına inanmayı öğretiyor, kötüsüne değil.

Referanslar

[1] https://www.youtube.com/watch?v=wJB3cXsYYak Türkçe altyazılı video için: https://www.youtube.com/watch?v=k_Lz7mB94iA
[2] Caught In Providence-YouTube; https://www.youtube.com/channel/UC59KhIPOR0Jj653dC4laEJw/about
[3] Seçilmiş bazı videolar için: https://www.caughtinprovidence.com/
[4] “Frank Caprio: The Former Teacher, Judge, and Television Personality”, (http://chalkboardchampions.org/; 26 Mart 2018). Bu web sitesinin kurucusu olan ABD’de emekli bir öğretmen Terry Lee Marzell’in, seçkin öğretmenleri ele alan iki kitabı vardır: Chalkboard Champions (2012, Wheatmark) ve Chalkboard Heroes (2012, Wheatmark). Web sitesinde ayrıca güncel haber ve yazılar paylaşılır.
[5] https://www.facebook.com/caughtinprovidence/videos/victory-for-the-vets/414628106678314/

Prof. Dr. Süleyman İnan Hakkında
Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Bölümünde öğretim üyesi. 2013’te Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Bilim Dalında profesör oldu. Aynı yıl, kısa bir süre YÖK bursuyla İngiltere’de misafir araştırmacı olarak bulundu. Eğitim ve kültür üzerine çalışmalar yapan Abalıoğlu Vakfında, üstlendiği danışmanlığı ile çok sayıda sivil inisiyatife katıldı. Bilimsel ve kamu yararı gözeten bazı projelerin içinde yer aldı. Bunlardan yürütücülüğünü üstlendiği bir bilim okulu projesi olan KÜBİY (Küçük Bilim İnsanları Yetişiyor), TÜBİTAK etiketi aldı. Siyaset Okuryazarlığı: Yöneten Birey Olmak ve Okullarda Siyaset Eğitimi Mümkün mü? kitabının yazarı ve siyasetokuryazarlık.com.tr sitesinin kurucusu ve yöneticisi. Çocuk ve gençlere yönelik bir eğitim materyali iddiasıyla çıkan Genç Bilgi: Siyaset (Doğan Egmont) kitabının yazarı olan İnan, SOs+a kısa adıyla siyaset okuryazarlığı üzerine seminer ve atölye eğitimlerini, geliştirdiği 4 modül (Çocuk-Öğretmen-Yetişkin ve Akademisyenler) üzerinden sürdürmeye devam ediyor.

Öğretmen Ağı; öğretmenlerin, meslektaşları ve farklı disiplinlerden kişi ve kurumlarla bir araya gelerek güçlendiği bir paylaşım ve işbirliği ağıdır. Ayrıntılı bilgi için tıklayın.