Sözü Öğretmenlerle Birlikte Söylemek: İletişim Elçileri
Yazar: Fulden Ergen
Öğretmenliğin mesleki itibarından söz etmek, her ne yapıyorsak öğretmenler adına değil öğretmenlerle birlikte yapmayı gerektiriyordu. Bu, öğretmenlerin özne olma halini savunmanın doğal bir sonucuydu. Öğretmenlerin güçlenmesini dert edinen bir kurumun yaygınlaştırdığı mesajlardan sosyal medya paylaşımlarına, iletişim faaliyetleri de öğretmenlerle birlikte yoğurulmalıydı. Bu bakış açısını hayata geçirmek, ne kolay ne de hızlı oldu. İlk olarak, 2020 Yaz Buluşması’nda, Değişim Elçisi öğretmenlerin katıldığı bir “İletişim Elçileri” çalışma grubu kurmayı konuşmaya başladık. Başlangıç toplantımızı 14 Ağustos 2020’de yaptık, ardından her ay düzenli olarak İletişim Elçileri ile bir araya gelmeye devam ettik.
Değişim Elçisi öğretmenlerle Öğretmen Ağı’nın iletişim çalışmalara nerede ve nasıl kesişirdi? Doğrusu, ilk toplantılarda peşine düştüğümüz sorulara net cevaplar bulamadık. Fakat zamanla, hem iletişim planımızı oluşturmakta, hem de vereceğimiz mesajları belirlemekte bir ritim tutturduk. Örneğin, Kasım 2020-Şubat 2021 ayları arasında düzenlediğimiz altı bölümlük panel serisi “Bağlantılar”ın temasını, bir İletişim Elçileri toplantısında bulduk. Pandemiyle birlikte eğitimde yaşanan paradigma değişikliğine dikkat çeken İletişim Elçileri, öğretmeninden okula, müfredatından velisine, öğrencisine ve başarı algısına eğitimin tüm unsurlarını yeniden düşünmemiz gerektiğini söyledi. Böylece panel serisinin adı “Eğitimi #YenidenDüşün” oldu.
Bağlantılar’ın tamamlanmasından hemen sonra, Yaratıcı Özgüven Festivali (YÖF) için kolları sıvadık. Binlerce kişinin katılmasını umduğumuz, çeşitli alan ve sektörlerden ünlü simaların öğretmenlerle bir araya gelerek yaratıcılığı farklı yönleriyle konuştukları festival, Öğretmen Ağı için bir ilkti. Daha önce hiç bu büyüklükte ve kapsamda, üstelik de dijital bir etkinlik yapmamıştık. Süreci ve festival deneyimini tasarlarken yine öğretmenlerle birlikte yol aldık, bu kez yalnızca festivale özgü bir iletişim çalışma grubu oluşturduk. Grupla birlikte, hem sosyal medya paylaşımlarına, hem festivali tanıtan metinlere karar verdik. Bir de yeni bir müessese oluşturduk; YÖF Muhabirliği. Muhabirler, binlerce insanı festival alanına çağırdı, festival öncesinde ve esnasında olan bitenden herkesi haberdar edip etkileşim sağladılar. Festivale katılan pek çok kişi de muhabirlere teşekkür ediyordu; dediklerine göre onlar sayesinde “festival festivale benzemişti”.
YÖF’ü takiben, Öğretmen Ağı için bir gelenek haline gelen Değişim Elçileri Yaz Buluşması hazırlıklarına başladık. Yaz Buluşması’nın temasını, öğretmenliğin meslek itibarına dikkat çekmek üzere #NasılÖğretmenOlunur olarak belirledik. Zira, 2020 yılında dünya çapında Google arama motorunda en çok aranan sorulardan bir tanesi “Nasıl Öğretmen Olunur?” olmuştu. Uzaktan eğitim süresince öğretmenlik mesleğinin ne kadar güç ve meşakkatli olduğuna yönelik küresel olarak artan farkındalık, bize öğretmenliğin meslek itibarını daha geniş bir kamuoyu nezdinde tartışma alanı açmıştı. Değişim Elçileri Yaz Buluşması için oluşturduğumuz iletişim çalışma grubu, hem tema içeriklerini oluşturdu, hem de Yaz Buluşması içeriklerinin tema ile uyumlu olmasını gözetti. Yaz Buluşması iletişim çalışma grubu sayesinde, buluşma katılımcıları arasındaki etkileşim de buluşmanın coşkusunu yansıtacak ölçüde gelişti.
Çeşitli etkinlikler edindiğimiz iletişim elçiliği deneyimini, ayda bir yaptığımız dijital toplantılarla sürdürmeye devam ettik. Ürettiğimiz sözün başta öğretmenler olmak üzere ulaştığımız kitlede bir karşılığı oluyordu. Ne de olsa öğretmenin halinden, bir başka meslektaşı anlardı ve iletişim çalışmaları da bundan azade değildi.
İletişim elçisi olmak, öğretmenlere de iyi gelmişti. İletişim elçiliği; hiyerarşisiz, inisiyatife alan açan, bürokratikten ziyade “adhokratik” bir ağ olmanın öğretmenlerin hayatına etkisini yakından gözlemleyen biz Kolaylaştırıcı Ekip için de öğretici oldu. Söylenecek sözü birlikte oluşturmak; meslektaşlar arası işbirliği ve dayanışmayı, değer görülen ve aşağıdan yukarı kurgulanan bir ortamda bir arada olmayı, birbirinden beslenmeyi de beraberinde getirdi.
*Bu yazının orijinali Eylül 2020-Aralık 2021 Öğretmen Ağı Faaliyet Raporu’nda yayınlanmıştır.
Fulden Ergen Hakkında
Fulden, kendini bildi bileli siyaseti ve uluslararası politikayı anlamaya ilgi duyuyordu. Bu yüzden ODTÜ’de Uluslararası İlişkiler okudu. Lisans hayatı boyunca sosyal bilimlerin başka alanlarına da merak saldı, bu merakı gidermek için Mantık ve Bilim Felsefesi yan dal programını tamamladı. Siyaset bilimine dair birikimini genişletmek ve farklı bir bakış açısı kazanabilmek adına, Erasmus programı kapsamında Almanya’nın Marburg kentindeki Marburg Philipps Üniversitesi’nde bir dönem siyaset bilimi eğitimi gördü.
Lisans hayatında toplumsal meselelere duyduğu ilgi ve daha adil bir yaşam kurma isteği Fulden’i toplumsal cinsiyet, insan hakları, toplumsal bellek ve dijital iletişim alanlarında çeşitli oluşum ve kuruluşlarda savunuculuk yapmaya itti. Sivil alandaki deneyimini 2013 yılında profesyonel olarak sürdürmeye karar verdi. Denge ve denetleme sisteminin sağlanması için bir araya gelen sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu Denge ve Denetleme Ağı’nda Dijital İletişim Koordinatörü olarak çalıştı. Dijital iletişim alanındaki deneyimini geliştirmek ve bu alanda uzmanlaşmak üzere, 2016’da İsveç’e gitti. Uppsala Üniversitesi’ndeki Dijital Medya ve Toplum yüksek lisans programını 2018’de tamamladı.
Fulden, en çok yeni olanı keşfetmeye duyduğu tutkudan besleniyor. Hayatında her zaman dijital iletişim üzerine okumaya, araştırmaya ve üretmeye yer açıyor.
Öğretmen Ağı; öğretmenlerin, meslektaşları ve farklı disiplinlerden kişi ve kurumlarla bir araya gelerek güçlendiği bir paylaşım ve işbirliği ağıdır. Ayrıntılı bilgi için tıklayın.