Çar, 11/22/2023 - 14:01 tarihinde halukgoksel tarafından gönderildi

Yayın Tarihi

Fotoğraf: 2019 Değişim Elçileri Yaz Buluşması

“Öğretme”nin Gücü Adına

Yazar: Ahmet Canbaz

“Zamanım yok!”

“Ben derslerimde kullanıyorum, çocukların öğrenme motivasyonunu destekliyor.”

“Ders planlaması yapmak çok uzun sürüyor.”

“Ölçme değerlendirme sürecinde öğrencilerin kaygılarını azaltıyor, süreci oyun gibi görmelerini salıyor.”

“Sınıf ortamı uygun değil.”

“Nasıl kullanacağımı bilmiyorum, acaba yapabilir miyim?”

“Denemek istiyorum.”

Tüm bu olumlu ya da olumsuz söylemler “Nasıl yaparız?” sorusuna cevap aradığımız, öğrenme ortamlarında kullanmaya çalıştığımız, bazen korktuğumuz bazen gereksiz gördüğümüz, bazen de derslerimizin çok önemli bir unsuru olarak kabul ettiğimiz, uzaktan eğitimin başlamasıyla da ders planlamaları ve uygulamalarımızın vazgeçilmez ögesi olan “eğitim teknolojileri“ hakkında duyduğum ifadeler.

Covid-19 salgını dolayısıyla eğitim kurumlarının kapandığı, öğrenme ortamlarının uzaktan eğitime taşındığı ve artık alışma ya da kanıksama davranışının görüldüğü bu günlerin aslında başına bakmak gerektiğini düşünüyorum. Öğretmenler bu sürece nasıl hazırlandı, hangi duyguları besledi ve sonunda neler oldu?

İlk zamanlarda öğretmenlerin farklı duygularına şahit olmuştum. Bazı öğretmenler yapamayacağını düşünüp karamsarlığa bürünmüş, bazı öğretmenler ise uzaktan eğitimin faydalı olmayacağını düşünüyordu. Başka bir grup öğretmen de eğitimin önceki gibi devam edebileceği inancındaydı. Toplumun gözünde “öğretme” davranışının örüntülerini sergileyen “öğretmen”, artık her zamankinden daha fazla öğretme aşkıyla eğitim teknolojilerini kavramaya çalışan, yeni metodlar, uygulamalar ve araçlar öğrenen, araştıran ve faydalı olmaya çalışan bir kişi haline gelmişti.

Kendilerinin en büyük destekçisi de diğer meslektaşlarıydı. Uzaktan eğitim teknolojisine hâkim olan öğretmenler diğer meslektaşlarına her koşulda yardım ediyor, ders planları hazırlama konusunda destek veriyor, hatta içerikleri meslektaşlarıyla beraber hazırlıyordu. Tabii ki yardım eden öğretmenler de diğer meslektaşının hayat tecrübelerinden ve bilgilerinden yararlanıyor, onlardan besleniyordu.

Kendini öğretmenlik mesleğine adayanlar, belki de hiç olmadığı kadar kazan kazan dönemine tanık olmaya başlamıştı. Yeni bilgiler, yeni teknikler, yeni uygulamalar… Öğretmenler odası bünyesinde ev ortamları oluşmuş, etkileşim artmış, öğrenme temelli yaklaşımlar gün yüzüne çıkmıştı. Hangi duyguya sahip olursa olsun bu mesleğe gönül verenler için tek amaç vardı: Kazanımları daha iyi anlatabilme, çocuklara bu koşulda faydalı olabilme ve en önemlisi onları yalnız hissettirmeme. Bu amaç için tek yapılacak şey “Öğretme Adına Öğrenme VE Beslenme” olacaktı.

Beni tüm projelerde destekleyen, deneyimlerini anlatan, yüreklendiren ve yaptığım işlerde iyi hissettiren Sema Can Hocam, bir görüşmemizde şunları söyledi:

“Ben video kaydı yaptım; ama bazı şeyler eklemek istiyorum ve videonun açılıp açılmadığını da bilemiyorum. Kontrol eder misin? Sence nasıl olmuş?”

Farklı ve köklü kurumlarda yıllarca öğretmenlik, idarecilik yapmış bir eğitimcinin öğrenme merakıyla dolu sorusu ne kadar naif geldi o anda. Videoyu izlediğimde, alanlarımız farklı olsa da birden fazla fikir ve düşünce yolu çıktı önüme. Aslında süreç istemsizce meyvesini vermiş ve birbirimizle olan bilgi alışverişini sağlamıştı.

Şimdiye bakacak olursak neler değişti? Uzaktan eğitim sürecine devam ediyor ve gerekli kazanımları çocuklarımıza kazandırmaya çabalıyoruz. Yeni bilgiler keşfediyor, birbirimize yardım ediyoruz. Aslında en büyük yardımı psikolojik sağlığımız üzerine yapıyoruz. İletişim halinde kalarak birbirimizi yalnız hissettirmiyoruz.

Gelecekte de iyi ya da aynı koşullarda tekrar birbirimize destek olup aynı amaçları taşıyacağız. Çünkü mesleğimiz, büyük bir şevkle yarınlara hazırladığımız çocuklarımız için kendimizi geliştirmeyi ve dinamik olmayı amaç kılıyor.

O zaman şu ifade doğru olacaktır:

“Öğretme”nin Gücü Adına…


Ahmet Canbaz Hakkında

1987 yılında Denizli’de doğan Canbaz, ilköğretim ve orta öğretimini Denizli’nin Çal ilçesinde tamamladı. Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü’nden 2011 yılında mezun oldu. Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Tiyatro Topluluğu bünyesinde, birçok tiyatro oyununda görev aldı. 2015 yılında 9 Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümünde yüksek lisans programını bitirdi. Eğitim ile ilgili çeşitli sertifika programları ve konferanslara katılan Canbaz, 2018 yılında dünyadaki en büyük yaratıcılık organizasyonu olarak kabul edilen Destination Imagination Türkiye Denetim Kurulu Başkanı olarak seçildi. Şu anda özel bir okulda Türkçe Öğretmeni olarak görev yapmakta olan Canbaz, Öğretmen Ağı Değişim Elçisidir.