Öğretmen Niteliği ve İyi Olma Hali
Öğretmen Ağı’na giden yolun başında, Eğitim Reformu Girişimi’ndeki (ERG) araştırma ekibinin cebinde, öğretmenin, çocuğun öğrenmesinde, mutluğunda ve iyi olma halinde benzersiz bir yere sahip olduğunu gösteren onlarca araştırma vardı. Var olan bulgulara, Türkiye’de öğretmen niteliğinin nasıl artırılabileceği sorusunu yanıtlamak üzere ERG ve ATÖLYE tarafından yürütülen bir dizi araştırmanın sonuçları da eklendi. ERG Gözlemevi ekibinde bir araştırmacı olarak, Öğretmen Ağı’nın bilimsel çalışmalardan elde edilen veriyi ve içgörüyü harekete dönüştürmedeki başarısını yakından gözlemlemek beni çok heyecanlandırıyor.
Öğretmen politikalarını izlerken “öğretmen niteliği”ne her zaman önemli bir vurgu yapıldığını görüyoruz. Haziran 2017’de yayımlanan ve güncel öğretmen politikalarının genel çerçevesini çizen Öğretmen Strateji Belgesi 2017–2023’te de öğretmen niteliğini iyileştirmeye yönelik önlemler dikkat çekiyor. Öğretmen niteliğini iyileştirmeye dönük eylemler, eğitim fakültelerinde sunulan eğitimden, hizmetiçi eğitimlere kadar geniş bir çerçevede ele alınıyor.
Strateji belgesi, üç temel amaç etrafında kurgulanmış durumda:
- Yüksek nitelikli, iyi yetişmiş ve mesleğe uygun bireylerin öğretmen olarak istihdamını sağlamak
- Öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimini sürekli kılmak
- Öğretmenlik mesleğine yönelik algıyı iyileştirmek ve mesleğin statüsünü güçlendirmek
Öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimini sürekli kılmak konusunda öğretmen akademilerinin kurulması, aday öğretmenlik sürecinin iyileştirilmesi, hizmetiçi eğitim veren eğitmenlerin niteliğinin artırılması gibi eylemler bulunuyor. Akranlar arası öğrenmeye ve öğretmenlerin hizmetiçi eğitimlerin içeriği ve uygulanışı üzerinde söz sahibi olmasına ise yeterince vurgu yapılmıyor. Oysa öğretmen katılımının, hizmetiçi eğitimlerin başarısında önemli olduğu biliniyor.
Yakın zamanda, eğitim politikası alanındaki çalışmalarda, öğretmen niteliğinin yanı sıra, “öğretmenin iyi olma hali” kavramı üzerinde de durulduğunu görüyoruz. Öğretmenin iyi olma hali, öğretmenin sosyal, duygusal, zihinsel ve fiziksel anlamda yaşamından memnun olması olarak tanımlanabilir. Öğretmen Strateji Belgesi’ne bu açıdan bakınca, amaçların ve eylemlerin öğretmenin iyi olma haliyle ilişkisini kurmak güç oluyor. Öğretmenlerin çalışma koşullarını iyileştirmeye yönelik eylemler, öğretmenin iyi olma haliyle ilişkilendirilebiliyor. Ancak öğretmenin iş doyumu, stresi ve tükenmişlik hissi gibi kavramlar stratejide pek karşılık bulmuyor. Oysa bu kavramların, öğretmenin iyi olma hali için önemli olduğu biliniyor.
Öğretmen Ağı’nın çıkışında sorulan temel soru, öğretmen niteliğine odaklanıyor olsa da; çalışmaların içinden geçtiği süreçte, öğretmenin iyi olma halini güçlendirmenin önemli bir konuma sahip olduğunu gözlemliyorum. Örneğin, teorik olarak, iş doyumu ve meslektaşlardan gelen destek, öğretmenin iyi olma halini güçlendiren unsurlar olarak ele alınıyor. Bu alanlarda gelişime destek olması, niteliğin yanında, iyi olma halini de önemli gördüğünü gösteriyor.
Öğretmen Ağı, araştırmalardan elde edilen verileri harekete dönüştürmekte başarılı olduğu gibi, bugünün dünyasında eğitim politikası alanında öne çıkan güncel meselelerle ve kavramlarla kol kola yürümek konusunda da başarılı. Bu haliyle, hem uygulamanın araştırmadan hem de araştırmanın uygulamadan nasıl beslenebileceğine örnek oluyor. Teorinin uygulamadaki karşılığını göstererek, benim de, eğitim politikası alanındaki bir araştırmacı olarak beslenmemi sağlıyor.
Yeliz Düşkün hakkında
Boğaziçi Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler okudu. Sabancı Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi yüksek lisansı yaptı. ERG’ye katılmadan önce, bir araştırma şirketinde eğitim ve siyaset alanında araştırmalar yürüttü. Ağustos 2014’te katıldığı ERG’de politika analisti olarak çalışıyor. Öğretmen politikaları ile eğitimin yönetişimi ve finansmanı temel çalışma alanları arasında yer alıyor.