Çar, 11/22/2023 - 14:01 tarihinde halukgoksel tarafından gönderildi

Yayın Tarihi

Maskesi Düşen Eğitim Sistemi Yoğun Bakımda

Yazar: İsmail Örnek

“Okulların kapalı olduğu bu dönemde, çocukların öğrenmeye devam etmek için gereken teknolojiye ve materyale erişimi son derece eşitsiz. Benzer şekilde, evde öğrenimlerine devam etmeleri için yeterli kaynağa sahip olmayan çocukların, eğitimlerini desteklemek için neredeyse hiçbir olanağı bulunmuyor. Her okul ve her çocuk için internete erişimi hızlandırmak ve bir dizi eğitim aracı sağlamak büyük bir önem taşıyor” diyor UNICEF Eğitim Birimi Şefi Robert Jenkins ve ekliyor: “COVID-19 salgınından önce de bir eğitim krizi vardı. Şimdi daha da ayrımcı ve giderek derinleşen bir eğitim kriziyle karşı karşıyayız.”

Benim için önemli kısım da bu son cümlede saklı. Yapılan tespiti yazıya başlığını verecek şekilde yorumluyorum: “Pandemi süreci eğitimin maskesini indirerek, kronik sorunları olan sistemi yoğun bakıma sokuyor”. Aklımda Nazım Hikmet’in “Ölüme Dair” şiirinden dizeler:

Bir eski Acem şairi :

«Ölüm âdildir» — diyor, —

«aynı haşmetle vurur şahı fakiri.»

Hâşim,

neden şaşıyorsunuz?

Hiç duymadınız mıydı kardeşim,

herhangi bir şahın bir gemi ambarında

bir kömür küfesiyle öldüğünü?…

Bir eski Acem şairi :

«Ölüm âdildir» — diyor.

Yakup,

ne güzel güldünüz, iki gözüm.

Yaşarken bir kerre olsun böyle gülmemişsinizdir…

Fakat bekleyin, bitsin sözüm.

Bir eski Acem şairi :

«Ölüm âdil…»

Şişeyi bırakın Ahmet Cemil.

Boşuna hiddet ediyorsunuz.

Biliyorum,

ölümün âdil olması için

hayatın âdil olması lâzım, diyorsunuz…

Bir öğretmen olarak elbet dünyadaki gelişmeleri de takip ediyor; bu süreçte hangi ülke eğitimde neler yapıyor izlemeye çalışıyorum. Dünyadaki gelişmeler üzerine izleyici olduğum konumdan ahkam kesme niyetinde değilim; Türkiye’de yaşayan bir öğretmen olarak yaşadıklarımın, gördüklerimin bir kısmını değerlendirmeye çalışacağım.

Eğitimde fırsat eşitsizliği kendini en çok uzaktan eğitim uygulamalarında gösterdiğinden (ki bunun belki de gerçeği gizleyen bir tarafı da var) öncelikle uzaktan eğitime dair verileri ve durumu ortaya koyan çalışmalara bir göz atalım…

TÜİK’in 2019 yılı Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması’na göre, Türkiye’de masaüstü bilgisayar bulunan hane oranı %17,6;i taşınabilir bilgisayar bulunan hane oranı %37,9’; tablet bulunan hane oranı %26,7; cep telefonu bulunan hanelerin oranı ise %98,7. İnternet erişimi olan hanelerin oranının %88,3 olarak belirtildiği araştırmada internet erişiminin büyük bir kısmının mobil operatörlerin sınırlı internet erişiminden oluştuğu belirtilmiştir.

Eğitimde Reform Girişimi (ERG)’nin hazırladığı “Türkiye’de Koronavirüsün Eğitime Etkileri” yazı dizisinde pandemi sürecinin eğitimde yarattığı uçurum ve eşitsizliklerin önemli bir kısmı detaylı şekilde ortaya konulmuş. ERG’nin bu çalışmasını çok değerli bulmama rağmen benim aklımda hala Nazım’ın şiiri var: “ölümün âdil olması için / hayatın âdil olması lâzım”.

Pandemi sürecinin yarattığı bu eşitsizlik durumu sanki pandemiye hasmış, pandemi öncesi adil, hakkaniyetli, kapsayıcı bir eğitim sistemimiz varmış gibi bir kalıp yargı, bilişsel çerçeve oluşuyor toplumsal zihnimizde. Yazıyı kaleme almadaki temel motivasyonumu oluşturan da işte bu yanılsama…

Görüşlerine değer verdiğim ve takip etmeye çalıştığım iki isimden bahsedeceğim bu vesile ile. Çukurova Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Bölümü’nden Prof. Dr. Adnan Gümüş ve Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Bölümü’nden Doç. Dr. Mustafa Sever.

Cumhuriyet kitaptan çıkan “Salgın Sonrası Yeni Dünya Düzeni” kitabında uzaktan eğitimi değerlendiren sevdiğim bu iki akademisyen benim açımdan aslında pandemi sürecinden önce eğitimdeki eşitsizliği, ‘sıkışmayı’, otoriteyi ve sınıfsallığı anlatan çalışmaları nedeniyle değerliler.

Merak edenler için:

Prof. Dr. Adnan Gümüş’ün çalışmaları

Doç. Dr. Mustafa Sever’in çalışmaları

Öğretmen Ağı’ndaki öğretmenler olarak bizler de ister istemez bu heyulaya kapılıp bütün ilgi ve dikkatimizi pandemi süreci ve bu sürece dair çalışmalarımıza verdik. Nitelikli ve işlevsel pek çok çalışma, ürün de ortaya çıkardık. Bazen sürece çok odaklanmak, bir şeyler yapabilme, bir denizyıldızına dokunabilme kaygısı mihenk taşlarımızı gölgede bırakıp bizleri ve çalışmalarımızı bağlamından kopuk “dar çevre yitikleri” arasına kaydırma riski taşıyor.

Öğretmen Ağı olarak temel değerlerimiz olan Ayrımcılık Yasağı, Kapsayıcılık, Eşitlik, Hak Temelli Yaklaşım, Hakkaniyet eğitim sistemimizde pandemi sürecinden önce de var olan problem alanlarına dair cümlelerimizin omurgasını oluşturuyordu. Pandemi süreci ısrarla vurgulamamız ve mücadele etmemiz gereken bu problem alanlarını daha da derinleştirerek iyice görünür kıldı.

Uzaktan eğitim sürecini bir biçimde atlatıp yüzyüze eğitime başladığımızda imkanları birbirinden çok farklı olan okullarımızın, birbirinden çok farklı sınıflarında karşımızda olanlar farklı sosyo-ekonomik ve kültürel koşullara sahip öğrenciler olacak. Kenar mahalle okulları, merkezi okullar, nitelikli ve niteliksiz okullar, hizmet bölgesi farklı okullar, özel okullar; bu okullara gelen çocuklar, onların evleri, mahalleleri, evdeki, mahalledeki, okuldaki yaşamları arasındaki uçurumlar pandemi ile birlikte kaybolup gitmeyecek. Bu yüzden ayrımcılığa neden olan, kapsayıcılığın, eşitliğin, hak temelli yaklaşım ve hakkaniyetin önündeki engellere dair perspektifimizi yitirmeden; geleceğe dair umudumuzu ve heyecanımızı büyüterek devam etmeliyiz.


İsmail Örnek Hakkında

1975 Hatay Erzin doğumludur. İlk ve orta öğrenimini Afyon, Konya, Osmaniye ve Hatay’ da yaptı. Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik(1992–1994); Uludağ Üniversitesi TBMYO Bilgisayar Programcılığı (1994–1998) ve Çukurova Üniversitesi Felsefe Grubu Öğretmenliği (1999–2004) bölümlerinde okudu.

2011’den bu yana M.E.B’te Rehber Öğretmen olarak çalışan Örnek, Psikososyal Müdahale, Kapsayıcı Eğitim, Engelli Hakları, Özel Eğitimde Cinsel Eğitim, Engelli Aileleri için Psikososyal Destek, Çocuk ve Oyun, Yetişkin Eğitimi gibi alanlarda M.E.B., UNICEF, Öğretmen Ağı ile çalışmalar yürütmektedir.