Çar, 11/22/2023 - 14:01 tarihinde halukgoksel tarafından gönderildi

Yayın Tarihi

Tanaphong Toochinda, Unsplah

Küçükken Eğitim Hakkı Resmen Hayat Hakkıdır

Yazar: Gözde Durmuş

Mart 2020. Covid-19 pandemisi nedeniyle okullar kapandı. Sonra okullar uzun süre kapalı kaldı. Kısa süre sonra açıldı bazı sınıflar daha sonra tekrar kapandı. 2021 Eylül ayında okullar tekrar açıldı. Neyse ki henüz kapanmadı. İki senelik zorlu bir deneyim yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Okulların kapalı olduğu bu ara tatilde okulların uzun süre kapalı kaldığı günleri hatırladım. Aklıma, bu yazıya başlığını veren, 2014 yılında dair bir alıntı düştü: “Küçükken eğitim hakkı resmen hayat hakkıdır.”

2013–2015 yılları arasında BİLGİ Çocuk Çalışmaları Birimi olarak Eğitim Reformu Girişimi ile birlikte “Demokratik Okullara Doğru” isimli bir proje yürüttük. Yukarıdaki alıntı işte o projeden. Çocukların okulda akranlarının ve öğretmenlerinin çocuk haklarına dair bilgi düzeylerini öğrenmek için yaptıkları araştırmada anket sorularına verilen yanıtlardan biriydi. O zamandan bu zamana eğitimin, okulun, öğrenmenin, öğretmenin, sınıf arkadaşlığının, teneffüsün, karnenin çocuklar için anlamını hep merak ederim. Eğitimin yaşam hakkı ile ilişkilendirilmesine kaygılanırım. Acaba tüm hayatlarını kapladığı için mi çıktı bu cümle, yoksa çocukların birçok ihtiyacının karşılanmasına aracılık mı ediyordu eğitim? Pandemi nedeniyle okullar kapalı kaldığında da en çok bunu düşündüm: Çocuklar neyin kaybını, yasını yaşıyorlar? Kutlamasını yaşadıkları bir şey var mı?

Bu soruları kendi kendime sormaktan öte bu dönemde çocuklarla birlikte yürütülen birkaç araştırmaya dahil olarak, onlara da sorma fırsatım oldu. BİLGİ Çocuk Çalışmaları Birimi olarak “Çocukların Pandemi Günlüğü Podcast Serisi”nde ve 20 Kasım 2021’de Değişen Dünyada Büyümek isimli etkinliğin “Pandemide Büyümek” oturumunda da çocukları duyma ve yetişkinlere duyurmaya çalıştık. Çünkü bu soruların cevabı bende ya da herhangi bir yetişkinde değil. Cevap çocuklarda!

Yetişkinler için -özellikle eğitimciler, çocuklarla çalışanlar ve ebeveynler için- çocuklardan bu cevapları almak her zaman kolay olmuyor. Çünkü sadece sormak yetmiyor! Sorma biçimimiz, çocuklarla kurduğumuz bağ ve bağlantının niteliği, dinleme kapasitemiz, anlama çabamız ve en önemlisi çocuklardan öğrenmeye hazır olabilmemiz gibi üzerine düşünmemiz ve kendimizi geliştirmemiz gereken çok kritik konular var. Kitaplar okuyarak ya da uzmanlardan eğitimler alarak da ne yazık ki bu konuları öğrenmek tek başına yeterli olamıyor! Denemek, tekrar denemek, hatalardan öğrenmek, değişmek, dönüşmek, dönüştürmek gerekiyor.

Birlikte değişmek ve dönüşmek için BİLGİ Çocuk Çalışmaları Birimi’nin 2007’den bu yana çocuklar için ve çocuklarla birlikte yaptığı çalışmalara Öğretmen Ağı’nın bu platformunda yer vermek istiyoruz. Ama bu sefer çalışmaları tanıtmaktan çok BİLGİ ÇOÇA’nın proje ve üretim süreçlerindeki deneyimlerini ve öğrenmelerini sizlerle paylaşmak istiyoruz. Bazen uzun yıllar süren çocukların sunduğu bir radyo programı deneyimimizden, bazen çocuklarla kutu oyunu geliştirme ya da oynama süreçlerimizden ya da çocuklarla birlikte yapılan şenlik ya da kamp maceralarımızdan bahsedeceğiz. Amacımız çalışmaları, çalışmanın sonuçlarını tanıtmak değil, sürecin tam da kendisi olacak. Tıpkı çocuklarla çalışırken sonuçlar/çıktılardan daha çok sürece verilen önem gibi.

Yazının başlığına dönersem, eğitimin çocuklar için anlamını öğrenebilmek ve eğitim ortamlarının çocukların iyi olma hallerini destekleyen, çocuk haklarını koruyan yerler olabilmesini sağlamak için eğitim dünyasında farklı rollerdeki yetişkinlerle -yani sizlerle- birlikte “yetişkinliği” ve “çocuk katılımı çabalarımızı” masaya yatıralım, dertleşelim istiyoruz.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere…


Gözde Durmuş Hakkında

2008 yılından bu yana İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi’nde (ÇOÇA) çalışmaktadır. Çocuk hakları eğitimi, çocuklar arasında toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, çocuk işçiliği ve çocuk katılımı gibi konuları ele alan çeşitli projelerde koordinatör, eğitmen ve araştırmacı olarak görev almış, şu an birim koordinatörü olarak görev yapmaktadır. Şu an Mimoza Çocuk Çalışmaları Ekibi, Başka Bir Okul Mümkün Derneği, Tohum ve Filizler Derneği üyesi olarak bu topluluklarda aktif olarak yer almakta, çocuk hakları alanında çeşitli sivil toplum kuruluşlarında, uluslararası kurumlarda ve çeşitli projelerde de danışmanlık yapmaktadır. Çocuklara yönelik, çocuklarla birlikte çocuk hakları ile ilgili hazırlanan birçok yayın ve materyalin içerik geliştirme ve yazım ekibinde yer almıştır. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde “Çocuk Politikaları” ve “Sosyal Sorumluluk” gibi konularda yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak dersler vermiştir. İstanbul Bilgi Üniversitesi Kültürel İncelemeler Yüksek Lisans Programı mezunudur.



Öğretmen Ağı; öğretmenlerin, meslektaşları ve farklı disiplinlerden kişi ve kurumlarla bir araya gelerek güçlendiği bir paylaşım ve işbirliği ağıdır. Ayrıntılı bilgi için tıklayın.