İyi Örnekler Konferansı Deneyimimiz
Bu yıl, Eğitim Reformu Girişimi’nin düzenlediği İyi Örnekler Konferansı’na çağırıldığımızı duyduğumuzda, Gülnaz ile sevindik ve heyecanlandık. Gülnaz aynı zamanda Öğretmen Ağı Başlangıç Grubunda da beraber çalıştığım, beni Ağ’a dahil eden öğretmen arkadaşım. Bu konferansa katılmamızı sağlayan proje, geçen sene Üsküdar Deniz-İş İlkokulu’nda birlikte yaptığımız üç projeden birisiydi. Birlikte üretmeyi seven iki eski arkadaşız biz. Geçen sene yaptığımız üç proje uygulamamızdan biri olan ‘’Çocuk Mimarlar’’ proje uygulamamızı İstanbul MEM’in düzenlediği İyi Örnekler Paylaşım Sergisi’nde birlikte sunmuştuk. Oradaki paylaşım sergisinde sabahtan akşama kadar kendi projemizin başından ayrılamamıştık. Bu sene İÖK’te ise kendi sunum saatimize kadar diğer projeleri de görme imkânı bulduk. Bu konferans bizim için daha verimli geçti diyebilirim.
Sabah heyecanla yola çıktık. Sunumumuzu hazırlayıp yanımıza aldık. Bizden sadece bellek istenmişti, rahattık. Üniversiteye ulaştığımız andan itibaren yönlendirmeler neredeyse hiçbir şey sormadan bizi gideceğimiz yerlere adım adım taşıdı. Organizasyon görevlilerinden yaka kartlarımızı ve gerekli malzemelerimizi aldık. Açılış konuşmaları için büyük bir konferans salonuna alındık. İyi Örnekler Konferansı’nın amaçları çok güzel ve samimi bir dille bize anlatıldı. Sabancı Üniversitesi Rektörü Ayşe Kadıoğlu “Hoş geldiniz.’’ diyerek üniversitenin vizyonundan bahsetti. Bir kadın olarak bu değerli üniversitenin genç ve kadın bir yöneticiye emanet edilmesinden mutlu oldum.
Konuşmalar, sevimli söyleşiler derken sunumlara geldi sıra. Sunumlarımızı yapmak için bize ayrılan bölümlere geçtik. Orada da her şey çok planlıydı. Sunum yapılacak amfiler, sınıflar numaralanmış, kapılarına hangi sunumun ne zaman yapılacağına dair bilgiler asılmıştı. Her salonun kapısında bir görevli katılımcılara ayrıca bilgi veriyordu. Karşılama sırasında bize verilen kitapçıklardan aldığımız bilgiler doğrultusunda kendi saatimize kadar olabildiğince çok sunum ve atölyeye katılmaya çalıştık. Çocuk kitapları da yazan Nilay Yılmaz’ın çocuk hakları üzerine, çocuklarla yazdığı kitap oldukça etkileyiciydi. Bu kitabın görselleştirilmesi de okuyucu çocuklara bırakılmıştı. Yazarı, çizeri tamamen çocuklar olan nefis bir kitapla tanıştık. Nilay Yılmaz sunumunda kitabın sınıflarda nasıl çalışılacağına dair açıklamalara ve uygulamalara da yer vermişti. Hikâye Küpleri kullanarak yapılabilecek yaratıcı okuma etkinlik örnekleri oldukça ilgi çekiciydi.
Saatleri çakıştığı ya da yoğunluk olduğu için katılamadığımız sunumları, çay-kahve aralarında katılımcı arkadaşlarımızdan dinledik. Konferans hem birçok arkadaşımızla buluşmamıza hem de Türkiye’nin farklı illerinden gelmiş öğretmenlerle tanışmamıza aracılık etti. Bunlardan biri Samsun’dan gelen Nurten Öğretmen’di. Konferansa İzmir’den katılan, Öğretmen Ağı aracılığıyla tanıdığımız Keziban Öğretmen’imiz, sunumunu izlediği bu projeden bir kahve arasında bize heyecanla bahsetti. ‘’Baba Bana Masal Anlat” adlı bu proje, Samsun’un bir köyünde uygulanmıştı.
Sunumlar sırasında salon görevlisi ve moderatör, sunum yapanlara geri bildirim ve soru–cevap konusunda yardımcı oluyorlardı. Bu işimizi oldukça kolaylaştırdı. Bizim de sunumumuz keyifli ve verimli geçti. Bizi Öğretmen Ağı’ndan tanıyan ve çalışmamızı merak eden beş arkadaşımız da sunumumuza ilgi göstermişlerdi. ‘’Öğretmenim Kuklayla Anlatacaklarım Var!’’ adlı projemizde kuklanın eğitimde ders ve ifade aracı olarak kullanımına yönelik uygulama örnekleri yaratmayı hedeflemiştik. Sunum sırasında proje çalışmamız sırasında yaptığımız örnek uygulamaları ve uygulama sonuçlarını çoğaltarak izleyicilere dağıttık. Sunum sonunda gelen sorulara içtenlikle cevap verdik. İzleyicilerin soruları ve çalışmaya dair önerileri ufkumuzu açtı.
Kitapçıklardaki tanıtım metinleri izleyeceğimiz sunumları seçerken yararlı oldu. Ancak kitapçıklardaki bilgilere konferans gününden önce ulaşabilmeyi isterdik. Böylece daha rahat seçim yapabilirdik. Bu arada projemizin adı tanıtım kitapçıkta yanlış yazılmıştı. Belki gelecek yıl kitapçıklardaki proje tanıtımlarının proje sahiplerince hazırlanması ve görsellerle zenginleştirilmesi düşünülebilir. Böylece olası hatalar azaltılarak, sunumlar daha çarpıcı hale getirilebilir.
Yorucu bir günün sonunda iyi bir iş yaptığımıza dair inancımız ve yeni fikirlerle evimizin yolunu tuttuk. ERG’ye ve bu değerli organizasyonda emeği geçen herkese teşekkürler.
Yazar: Züleyha Birinci hakkında
KTÜ peyzaj mimarlığı 1994 mezunu, aynı anabilim dalında yüksek lisans eğitimi aldı. Pedagojik formasyon alarak öğretmenliğine geçti. Halen Üsküdar Deniz-İş İlkokulunda sınıf öğretmenliği yapıyor. Öğrenme üzerinde mekanın etkileri konusu ile ilgileniyor.