Çocukların Gerçekten Ne Yaşadığını Bilmemiz Mümkün mü?
Yazar: Büşra Gürtürk
Bir öğretmen olarak, çocukların birçok davranışını gözlemliyorum. Ben ve benim gibi pek çok meslektaşım gözlemleriyle ilgili konuşurken genellikle önceki yaşantılarımızdan, çocuğu tanıdığımız kadarından yararlanarak yorumlar yapabiliyoruz. Peki, bu yorumlarda çocukların gerçekten ne yaşadığını bilmemiz mümkün mü? Eylem Araştırmacı Öğretmen’in ön hazırlık sürecine dahil olmuş biri olarak, gönül rahatlığıyla “Hayır” diyebilirim. Çocukların yaşadıklarını fark etmemizi ve anlamlandırabilmemizi sağlayacak şey gözlemlerimizin üzerine onlarla nitelikli bir sohbet ediyor olmak. Bu sayede çocukların dünyalarında bizim gözlemlerimizin ne ifade ettiğini öğrenerek ihtiyaçlarını belirlemeye ve karşılamaya destek olacak kapıları aralayabiliriz.
Eylem Araştırmacı Öğretmen Programı Nedir?
Öğretmen Ağı’nın en yeni icadı “Eylem Araştırmacı Öğretmen” Programı’nın ön hazırlık sürecine katıldım. Öğretmenlerin, yaptıkları iş üzerine düşünerek kapsayıcı eğitime ilişkin çözüm üretmelerine katkı sunan Program’da, katılımcı gözlem, etnografik mülakat, deneyim paylaşımı ve yaratıcı drama yöntemlerinden faydalandık.
Gördüklerimiz, yorumlar ve gerçekler arasındaki ilişkiye dışarıdan bir gözle bakmak… Eylem araştırması yürüttüğümüz sürecin yanı sıra farkındalık edindiğim en temel alan bu oldu. Kalıplarımın olmadığını düşünürken, kalıplarımla karşılaştığım anların bende yarattığı etki sayesinde düşünme biçimimde oluşan farklılıklardan çok etkilendim ve kendi pratiklerimi de bu bağlamda dönüştürmem gerektiğini fark ettim.
Buna bir örnek vermek durumu somutlaştırabilir. Örneğin, derste not almıyor şeklinde not tuttuğumuz defterin adına “gözlem defteri” diyebiliriz fakat dersle ilgilenmiyor yazdığımız defterin adı aynı olamaz. Çünkü bir çocuğun dersle ilgilenmediğini söylüyorsak, orada bizim kendi düşünme biçimimizle o davranışa yüklediğimiz anlam, yorum mevcut demektir.
Program süresince yürüttüğüm araştırma kapsamında, uzundur teneffüslerde sınıftan dışarı çıkmadığını fark ettiğim ilkokul birinci sınıftaki bir öğrencimi gözlemlemeye karar verdim. Diğer çocuklar aralarda sınıfın dışına çıkarken, gözlemlediğim öğrencim hep sınıfta ve yalnız kalıyordu. Dışarı çıkmamasının sebebinin, fazla arkadaşı olmadığından çekingenlik duyması ve kendi başına vakit geçirmeyi sevmesi olduğunu düşünüyordum. Çünkü zaten oldukça sessiz, davranışları özenli, kibar bir çocuktu. Onu kapsamak için neler yapabileceğimi anlamak için bir mülakat yaptım. Mülakatta öğrencimin söylediği, aslında gözlemlerken düşündüklerimden oldukça farklıydı. Öğrencim, oyun oynanan alanlarda diğer çocuklar hızlı koştuğu için zarar görebileceğini, eğer uygun bir alan olsaydı çıkıp oynayabileceğini söyledi. Hatta böyle bir alanın tasarlanmasında destek olabileceğinden de bahsetti. Benim çekingenlikle bağdaştırdığım teneffüste sınıfta oturma davranışının altında yatan bambaşka bir sebep olduğunu keşfettim. Zaten kendisi de bu yüzden arkadaşlarıyla yalnızca sınıfta görüşüyormuş.
Gözlemlediklerinin ne olduğuna yalnız başına karar veriyorsan, karşındaki paydaşın gerçek ihtiyacını belirlemede hep eksik kalıyorsun. Bir öğretmene en iyi gelecek şeyler gerçek olanı görünür kılmak ve görünür olanın gelişimine ortak olmaktır. Bu yöntem sayesinde bunu başararak bir yaşam tarzı haline getirebilmek için pratik kazanılabilir.
Eylem araştırması bu pratikler sayesinde kapsayıcılığı sağlayan ve her adımda arttıran bir yöntem olarak da ön plana çıkıyor. Bu durum, çalışılan gruptaki her bireyin ihtiyacını onlardan gelen bilgi ve verilere dayanarak analiz etmeyi, birlikte konuşmayı, üretmeyi ve dönüştürmeyi destekliyor. Çocuklarla onların ihtiyaçları hakkında konuşuyor olmanın onları değerli hissettirerek katılımcılığı da arttıracağına inanıyorum. Aradaki güven bağının arttığı her ortamda olduğu gibi.
Eylem araştırması yöntemlerine başvuran bir öğretmenin çalıştığı her konuda daha efektif bir sonuçla karşılaşması motivasyonu hep canlı tutuyor. Çocuklar da, bizler de süreçte var olarak potansiyellerimizi birbirimizden güçlenerek sergiliyoruz.
Eylem Araştırmacı Öğretmen Programı ile ilgili ayrıntılı bilgiye ulaşmak için tıklayın. 14 Kasım’da pilot süreci başlayacak olan Program’a katılmak için tıklayın.
Büşra Gürtürk Hakkında
2014 yılında Marmara Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği bölümüne başladı. Bölümü okurken Romanya’da AIESEC aracılığı ile gönüllü eğitmenlik yaptı. Şişli Terakki, Denizatı Okullarında gönüllü stajlarını gerçekleştirdi. İlgi alanları olan drama, yaratıcı drama, orff schulwerk eğitimleri aldı. HEV Hisar Okulları’nda yardımcı öğretmenlik yapıyor. Son zamanlarda çalıştığı kurumun da benimsemiş olduğu UBD modeliyle ilgileniyor, bu modeli destekleyecek çalışmalar hazırlıyor.