Çar, 11/22/2023 - 14:01 tarihinde halukgoksel tarafından gönderildi

Yayın Tarihi

Yalnız Değilsin!

Yazar: Ahmet Canbaz

Öğretmen Ağı ile, Eğitim Reformu Girişimi’nin her yıl düzenlediği Eğitimde İyi Örnekler Konferansı’nın 15’ncisinde tanışmıştım. Yüzlerce kişinin ördüğü bu ağ, bana yalnız olmadığımı, benim gibi ortak sorunları dert edinen bireylerin olduğunu ve sorunların çözüme kavuşabileceğini hissettirmişti. Her gün yeni bir heyecan ve merakla geçen Yaratıcı Problem Çözme programı toplantıları, mutluluk ve başarmışlık duygusuyla eve dönmenin heyecanını yaşattı. Sonunda ise gelecek adına bir umut ışığı oldu. Tüm bu deneyimlerden sonra emindim: Emrem Öğretmen’in söylediği gibi bir ağa takılmanın mutluluğunu yaşayan ender canlılardan olmuştum. Öğretmen Ağı için her Değişim Elçisi farklı bir tanım yapsa da benim için Ağ tanımı: “Eğitimi dert edinmiş insanların bir damla olduğu ve birleşerek değişim denizleri, okyanusları oluşturduğu bir birliktelikti.

İcat çıkarmaya, kalıpları kırmaya, beslemeye ve beslenmeye, ağ kafası yaşamaya ve yalnız öğretmen olmamaya dair 27 şehirden 210 Değişim Elçisi öğretmen, Özyeğin Üniversitesi’nin ev sahipliğiyle, 2019 Değişim Elçileri Yaz Buluşması’na katıldı.

“Farklı okullarda, şehirlerde ve branşlarda çalışan, çeşitli ilgi ve ihtiyaçlara sahip kişileri bir araya getiren ve aynı amaçla hareket etmesine olanak tanıyan ne olabilirdi?” diye düşünürken, cevabını dolu dolu geçen üç günün ardından tekrar deneyimlemiştim. Ağ, ortak değerleri benimseyen, yani icatlar çıkaran, ol kalıp kıran ve yapıl(a)maz denileni yapmaya çalışan, çalışmaktan öte yapan, zorluklar karşısında tek vücut olabilen öğretmenler ve paydaşlarla güç buluyor; bu gücü tüm bireylerde hissettiriyordu. Bir gün önce tanışılan kişiye kırk yıllık dost gibi sorunlarını anlatmak, o kişiden beslenmek, fırsat açmasına ve dert ortağı olmasına izin vermek, beraber çözüm önerileri üretmek ve “probleme aşık olmak” mesleki anlamda müthiş bir güven ve gurur hissettiriyordu. Bu güven ve gurur ise “ben”den “biz”e yapılan en anlamlı yolculuktu. Çünkü “Yaz Buluşması 2019” eğitimi dert edinmiş öğretmenlerin, gönüllülerin bir araya geldiği kavuşmaydı. Bundan mütevellit Yaz Buluşması bir anda dillere “Yaz Kavuştayı” olarak geçivermişti. Herkesin fikirlerine önem veriliyor, kimsenin düşüncesi sorgulanmıyor ya da yargılanmıyor; aksine öğretmenlerin kavuştuğu bu buluşma fikirleri ve düşünceleri de kavuşturuyordu.

İlgi ve ihtiyaçları doğrultusunda beslenme hevesiyle ayrılan gruplar çeşitli başlıklar altında neler yapılabileceğini konuşmaya başladığı anda ortaya atılan sayısız fikirler Ağ’ın zenginliğini gözler önüne seriyor; insanın içine umut ışığı doğuruyordu. Sonrasında ise bu fikirleri diğer gruplarla paylaşma deneyimi fikirleri büyütüyor, daha büyük kalıpları kırmaya yelken açıyordu. Diğer bir oturumda ise birbirine yakın illerden öğretmenler bir araya gelmiş geçtiğimiz eğitim-öğretim döneminde neler yapıldığını, bulundukları bölgede hangi çalışmalara ihtiyaçları olduğunu, önümüzdeki dönemde ne gibi çalışmalar yapmayı planladıklarını ve yaşadıkları sorunları aktarıyor, diğer illerdeki öğretmenlerle ortak çalışma planları yapıyordu. Bu sahne ülkenin dört bir yanını saran inanç, başarmışlık ve cesaret veren güçlü bir ağ olduğunu tekrar tekrar hatırlatıyordu. Yapılan oturumlarda çoğunlukla öne çıkan sorunlar ise akademik kaygı, mülteci öğrenciler, kapsayıcı eğitim, toplumsal cinsiyet eşitliği, derslerde teknoloji kullanımı ve siber zorbalık gibi günümüzden geleceğe taşınması mümkün olan önemli konu başlıklarıydı. Tüm bu problemler şu soruyu akla getiriyordu: Meğer öğretmenler ne zorluklar yaşıyormuş; nelerle mücadele ediyor, nasıl çözüm yolları arıyor ve kendilerini yalnız hissetmelerine rağmen ne kadar güçlü kalabiliyormuş…

Yaz Buluşması’ndan sayısız değerli bilgi, dostluk, dert ortaklığı, probleme aşık olma isteği, yalnız olmama hissi ve inancı benimle birlikte İzmir’e götürüyorum. Şüphesiz tüm bu değerler beni yeni eğitim-öğretim yılına hazırlıyor ve güçlü kalmamı sağlıyor.

Toplum tarafından sadece “öğretmen” adı verilen, bazen küçümsenen bu mesleğe gönül vermiş kişiler, Kenan Hoca’nın da Öğretmen Ağı Değerleri oturumunda söylediği gibi toplumun kanaat önderleridir. Gelecek, hiç yılmadan mücadele eden, icat çıkaran, kalıp kıran, olmayanı oldurmaya, yapılmayanı yapmaya çalışan öğretmenlerle inşa edilecek ve eğitimi dert edinmiş bu öğretmenler çocuklarımıza yol gösterecektir. Bizler çocuklarımız için önümüzdeki eğitim öğretim yılında kalıpları onların fikirleriyle kırıp icatlar çıkaralım, onlara birey olduklarını, düşüncelerine saygı duyulduğunu hissettirelim. “Ağ kafası” nı sınıflarımıza taşıyalım. Neden mi? Bizler değişimi hedefleyen, birbirimizden güç alan değişim damlalarıyız ve birleşerek değişim okyanusları oluşturacağız. Çünkü bizler Değişim Elçileri’yiz. Çünkü bizler, bu Ağ sayesinde yalnız değiliz!


Ahmet Canbaz Hakkında

1987 yılında Denizli’de doğan Canbaz, ilköğretim ve orta öğretimini Denizli’nin Çal ilçesinde tamamladı. Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü’nden 2011 yılında mezun oldu. Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Tiyatro Topluluğu bünyesinde, birçok tiyatro oyununda görev aldı. 2015 yılında 9 Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümünde yüksek lisans programını bitirdi. Eğitim ile ilgili çeşitli sertifika programları ve konferanslara katılan Canbaz, 2018 yılında dünyadaki en büyük yaratıcılık organizasyonu olarak kabul edilen Destination Imagination Türkiye Denetim Kurulu Başkanı olarak seçildi. Şu anda özel bir okulda Türkçe Öğretmeni olarak görev yapmakta olan Canbaz, Öğretmen Ağı Değişim Elçisidir.